BAŞKAN SEÇER, ‘YEŞİL BÜYÜME VE MAVİ EKONOMİ ÇALIŞTAYI’NA KATILDI
Mersin’in yönetiminde, kentteki tüm sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, farklı ülkelerin fahri konsolosları ve şehrin tüm aktörlerinin katkı sunduğunu söyleyen Seçer, bu durumun katılımcı demokrasinin en iyi örneği olduğunu belirterek, “Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, belediyemin bu anlayış ile kenti yönetmesinden dolayı da gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum” dedi.
Dronelar aracılığıyla gemileri kontrol ettiklerinden bahseden Seçer, “Bu bölgeye gelen ve deniz kirliliğine neden olan tüm taşıtları daha teknolojik bir çalışma ve radar sistemi ile takip edebileceğiz” dedi.
Büyükşehir olarak sadece deniz kirliliği değil, çevreyle ilgili birçok konuda çalışmaların devam ettiğinden söz eden Seçer, “Deniz kirliliğinin temel nedeni ya da deniz kirliliğine neden olan etkenler sadece evsel atıklar, sanayi atıkları ve kaba atıklar değil. Kanalizasyon bir şehrin can damarı. ‘Her birey temiz bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Devlet bu konuda önlemleri alır.’ Bu bir anayasal hüküm. Bunu sağlayabilmek için de devlet yatırım yapar, kanalizasyon sistemleri kurar, bunları alır, arıtır ve bunları en son teknoloji ile yapar” diye konuştu.
Gelecek 5 yıl içerisinde Mersin’in 10 birim olan kanalizasyon arıtma sorununu 2 birime düşüreceklerinden söz eden Seçer, “Gelecek dönem Mersin’in kanalizasyon sorununu büyük ölçüde çözeceğiz. Değerli ve önemli bir 5 yıl geçirdik. Bu projeleri yapmak, kabul ettirmek, üzerinde çalışmak ve sonuç almak önemli. Belediye olarak temiz enerji yatırımları da gerçekleştiriyoruz ve gerçekleştirmeye de devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Avrupa Birliği arasındaki ‘Yeşil Bir Gelecek İçin Liman Şehirleri Ortaklığı’ projesinin faaliyetlerinden biri olan ‘Yeşil Büyüme ve Mavi Ekonomi Çalıştayı’na katıldı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Avrupa Birliği arasındaki ‘Yeşil Bir Gelecek İçin Liman Şehirleri Ortaklığı’ projesinin faaliyetlerinden biri olan ‘Yeşil Büyüme ve Mavi Ekonomi Çalıştayı’ ile çevre sorunlarına karşı bir yol haritası oluşturulması ve ilerideki iş birliklerinin temelinin atılması hedefleniyor. Klaipeda Üniversitesi, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) katkılarıyla da hazırlanan çalıştay sonunda Büyükşehir Belediyesi ile proje ortağı Litvanya Klaipeda Belediyesi arasında ‘İyi Niyet Belgesi’ imzalanması amaçlanıyor. Çalıştay kapsamında; kıyı ve liman şehirleri olan Mersin ve Klaipeda’da çevre ve iklim olumsuzluklarına karşı kıyı direncini artırmak için bir yol haritası çalışması yapılacak.
“Mersin’i katılımcı demokrasi ile yönetiyoruz”
Mersin’in yönetiminde, kentteki tüm sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, farklı ülkelerin fahri konsolosları ve şehrin tüm aktörlerinin katkı sunduğunu söyleyen Başkan Seçer, bu durumun katılımcı demokrasinin en iyi örneği olduğunu söyledi. Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, belediyemin bu anlayış ile kenti yönetmesinden dolayı da gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum” dedi.
“İnsanlar kendi yarattığı sorunun çözümü için çalışıyor”
Çevre, küresel ısınma, iklim değişikliği ve bağlı sorunların günümüzün en önemli problemlerinden olduğunu aktaran Seçer, bu durumları insanların yarattığını ve gelinen noktada da yine insanlar eli ile çözüm çalışmalarının sürdürüldüğüne dikkat çekti. Seçer, “Güzel, değerli, akademik çalışmalar da oluyor, kurumsal bazda da değerli çalışmalar oluyor. Ama pratikte uygulamalar, akademik dünyanın konuştuğu gibi ya da toplantılarda ortaya çıkan bildiriler, sonuçlar gibi olmuyor. Herkes yine kendi bakış açısı ile kendi talepleri, avantajları doğrultusunda kararları yorumluyor ve yoluna devam ediyor. Yine plansız bir sanayileşme, sanayileşmenin getirdiği sera gazındaki salınım, yine fosil yakıtlar olabildiğince kullanılıyor” diye konuştu.
“Kenti, mevcut sosyo-kültürel birikime göre yönetiyorsunuz”
Şehir, insan, toplum ve o toplumun sosyo-kültürel yapısından kaynaklı bir durumun göz ardı edilemeyeceğini dile getiren Seçer, bir toplum veya şehrin ne kadar gelişmiş, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik açıdan standardın ne kadar üzerinde ise bütün bu sorunların daha az yaşandığını vurgulayarak, “Böyle bir durumda sorunları minimize ediyorsunuz ve çözmek de kolaylaşıyor. Mersin tıpkı proje ortaklarından Klaipeda gibi bir sahil kenti, bir liman kenti. Biri Baltık’ta, bir Akdeniz’de ama dinamikleri benzeşen iki şehir. Statüsü ne olursa olsun yerli, sığınmacı, geçici olarak burada ikamet eden, farklı nedenlerle gelmiş 2,5 milyon insan bu kentte nefes alıp veriyor. Kenti, toplumun bu sosyolojisi ve bu standardı ile mevcut sosyo-kültürel birikime göre yönetiyorsunuz” ifadelerini kullandı
“Filomuza artık elektrikli otobüs alıyoruz”
Belediyeler ve hükümetlerin de çevre dostu taşımacılık konusunda geçmişte yatırım yapmadıklarının altını çizen Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin otobüs filosunda 205 adet CNG’li araç bulunduğunu ve yeni alımların da elektrikli otobüs olacağını söyledi. Gelecek 5 yıl içinde ihtiyaç olan tüm otobüsleri elektrikli alacaklarına dikkat çeken Seçer, “Bunlar bilinçli bir müdahaledir. Fosil yakıttı, CNG’li araçlara geçiş yaptık şimdi ise elektrikli araçlara geçiyoruz. Gelecek 5 yıllık süreçte de filomuzun yeni ihtiyaçlarının tamamını elektrikli otobüs alıyoruz. Bunun 15’i de Avrupa Birliği’nden bize hibe olarak geliyor. Yeni çalışmalarımızda da filomuzun yaklaşık 30 adet daha ihtiyacı var. Elektrikli araç alımına çıktık. Bunun finansmanını da EBRD’den sağladık” dedi.
“Biz bu işin ciddiyetinin farkındayız”
Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak geçmişten gelen birikimi çok daha üst seviyelere çıkararak çalışmalar yaptıklarını aktaran Seçer, “Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’mız var. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’nı kurduk. Depremden sonra Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nı kurduk. Tamamı aslında küresel ısınma ya da küresel iklim değişikliği veya afet işleriyle alakalı. İklim değişikliği sonuçta yangınları, ani yağışları, tsunamiyi, seli, açlığı ve kıtlığı getiriyor. O da bir felaket. Yokluk ve gıdaya erişememek, gıda arzındaki sorun da bir felaket değil midir? Demek ki biz bu işin ciddiyetinin farkındayız” sözlerine yer verdi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak bütün kurumlarla işbirliği yaptıklarının da altını çizen Seçer, kurumlarla yapmış oldukları çalışmalarda da başlanılan işin sürdürülebilir ve netice alınabilir olmasının önemine değindi. Bir sahil kenti olan Mersin’de denize bırakılan atıklar hakkında da konuşan Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuda da işlerini ciddiyetle yaptıklarından söz ederek, “Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak Çevre Bakanlığı’ndan belirli koordinatlarda yetki aldık. Türkiye’de bu konuda en bilinen belediye Mersin Büyükşehir Belediyesi. 2019’dan bu yana 5 yıldır bu konuda hiç taviz vermiyoruz” dedi.
“Deniz kirliliğine neden olan tüm taşıtları daha teknolojik bir çalışma ve radar sistemi ile takip edebileceğiz”
Dronelar aracılığıyla gemileri kontrol ettiklerinden bahseden Seçer, “Artık daha farklı bir sistemle bu bölgeye gelen ve deniz kirliliğine neden olan tüm taşıtları daha teknolojik bir çalışma ve radar sistemi ile takip edebileceğiz” diye konuştu. Bir turizm bölgesi olan Mersin için turizm teknelerinin getirdiği sıkıntılardan da söz eden Seçer, “Yerli ve yabancı turistlerin, tekneyle zaman geçiren insanların atıkları denize atılıyor. Buradan bizim kıyı şeridimize paralel ve açıktan seyahat eden gemilerin birçok videosu elimize geçiyor. Bütün gemi mürettebatının pislikleri ve atıkları bizim sahilden geçerken açıklarda denize boca ediliyor. Akdeniz çanağındayız ve Akdeniz’e kıyısı olan Avrupa ülkeleri bütün deniz kirliliğini bizim körfezlere, İskenderun ve Mersin Körfezi’ne kadar getiriyor” ifadelerine yer verdi.
“Her birey temiz bir çevrede yaşama hakkına sahiptir”
Büyükşehir olarak sadece deniz kirliliği değil, çevreyle ilgili birçok konuda çalışmaların devam ettiğinden söz eden Seçer, “Deniz kirliliğinin temel nedeni ya da deniz kirliliğine neden olan etkenler sadece evsel atıklar, sanayi atıkları ve kaba atıklar değil. Kanalizasyon bir şehrin can damarı. ‘Her birey temiz bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Devlet bu konuda önlemleri alır.’ Bu bir anayasal hüküm. Bunu sağlayabilmek için de devlet yatırım yapar, kanalizasyon sistemleri kurar, bunları alır, arıtır ve bunları en son teknoloji ile yapar” dedi.
“Gelecek dönem Mersin’in kanalizasyon sorununu büyük ölçüde çözeceğiz”
5 yıldır atıksu ve kanalizasyon konusunda çok yoğun çalışmalar yürüttüklerinden söz eden Seçer, Avrupa’da bulunan finans kurumlarından kredi sağladıklarını kaydetti. MESKİ’nin, vatandaşlardan aldığı fatura bedeliyle bu yatırımları yapma şansı olmadığının da altını çizen Seçer, “IFC, EBRD ve FRIT II kapsamında toplam 156 milyon avro kredi finansman temin ettik. Bunların bir kısmının sözleşmesi yapıldı, bir kısmı sözleşme aşamasında. Hatta Mezitli’yi ilgilendiren 17 milyon avroluk bir projenin ihalesine de çıkıldı. İhaleyi de neticelendirdik, onaylanmak üzere ve İller Bankası’na gönderdik. Gelecek 5 yıl içerisinde Anamur’dan Yenice’ye kadar Mersin’in 10 birim olan kanalizasyon arıtma sorunu 2 birime düşecek bu ve parayla gelecek dönem Mersin'in kanalizasyon sorununu büyük ölçüde çözeceğiz. Hatta Pamukluk Barajı’ndan cazibe ile getireceğimiz suyun arıtma sistemi de bu paranın içerisinde. Böyle değerli ve önemli bir 5 yıl geçirdik. Bu projeleri yapmak, kabul ettirmek, üzerinde çalışmak ve sonuç almak önemli. Belediye olarak yaptığımız çalışmalarda birçok temiz enerji yatırımlarını gerçekleştiriyoruz ve gerçekleştirmeye de devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından, Klaipeda Belediyesi ve Klaipeda Üniversitesi yetkilileri tarafından Başkan Seçer’e hediye takdimi yapılırken, Seçer de hediyelerini takdim etti.