Gıda Temel Hak Olmaktan Uzaklaşıyor

Basın açıklamasında, geçtiğimiz yıla göre gıdaya erişimin daha da zorlaştığı ifade edildi. Yanlış ekonomi ve tarım politikalarının üretim alanlarını daralttığı, gelir adaletsizliğinin ise geniş kitleleri temel gıdalardan bile mahrum bıraktığı vurgulandı. Enerji ve maden şirketlerinin rantı uğruna doğa alanlarının tahrip edilmesi ve su yönetimindeki eksiklikler de, gıda hakkını doğrudan tehdit eden unsurlar olarak sıralandı.

Açlık, Obezite ve İsraf Yan Yana

Dünya genelinde 673 milyon insanın açlıkla mücadele ettiğine dikkat çekilen açıklamada, aynı zamanda obezitenin ve gıda israfının da arttığı belirtildi. "Bolluk ve yoksunluğun aynı anda var olduğu bir çelişki içindeyiz" denilen açıklamada, bu dengesizliğin adil olmayan sistemlerden kaynaklandığı ifade edildi.

Çocuklar Risk Altında: Okul Yemeği Derhal Uygulanmalı

Özellikle çocukların sağlıklı ve dengeli beslenemediği bir ortamda, geleceğin de tehdit altında olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Çocukların beslenme ihtiyacı devletin sorumluluğundadır. Okul yemeği uygulaması bir an önce hayata geçirilmelidir” denildi.

Tarım ve Gıda Sistemi Şirketlerin Kontrolünde

Tarımın, çok uluslu şirketlerin ve yerli ortaklarının kontrolüne terk edildiği belirtilen açıklamada, ithalata dayalı politikaların üreticiyi yok saydığı, gıda enflasyonunu körüklediği ve dışa bağımlılığı artırdığı ifade edildi. Yerli üretimin ancak üreticiye destek sağlayan somut politikalarla artabileceği vurgulandı.

İklim Krizi ve Su Yönetimi Alarm Veriyor

Son yıllarda artan iklim krizine dikkat çeken mühendis odaları, aşırı hava olayları ve su kaynaklarının tükenmesinin tarımsal üretimi doğrudan etkilediğini kaydetti. 2025 yılı içinde yaşanan zirai don ve kuraklıkların ciddi verim kayıplarına neden olduğu, bu durumun yüksek gıda enflasyonuna yansıdığı belirtildi.

Gıda Güvencesi İçin Denetim Şart

Açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın beyana dayalı üretim izni uygulamasının terk edilmesi gerektiği vurgulanarak, “Tüm gıda işletmeleri Bakanlık denetiminden geçtikten sonra üretim yapmalıdır” denildi. Merdiven altı üretimin önüne geçmek için küçük işletmelerin de kayıt altına alınması ve denetlenmesi gerektiği ifade edildi.

Kamucu Politikalar Şart

Basın açıklamasında son olarak şu ifadeye yer verildi:
“Tarım ve gıdada yaşadığımız krizi ancak kamusal ve toplumsal çıkarları önceleyen, üretimden ve üreticiden yana politikalarla çözebiliriz. Sermaye önceliklerine değil, halkın gıda hakkına öncelik verilmelidir.”

Meslek Odalarından Ortak İmza

Açıklama, TMMOB’ye bağlı Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, Kimya Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilcisi Emre Üresin ve Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Okan Özkaya tarafından imzalandı.