Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin’in bazı ilçelerinde de asırlık zeytin ağaçlarının Orman Genel Müdürlüğü tarafından “orman arazisine dikildikleri” gerekçesiyle kesildiğini ifade eden Kocamaz, bu uygulamanın geçimini zeytin ve zeytinyağı üretiminden sağlayan köylüler açısından büyük bir mağduriyete dönüştüğünü belirtti.

Köylülerin özel mülkiyetlerinde yer alan, anadan babadan kalma altmış-yetmiş yıllık ağaçların dahi kesildiğini ve haklarında cezai işlemler uygulandığını dile getiren Kocamaz, geçmişte Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından aynı bölgelerde köylüye zeytin fidanı dağıtıldığını, destek sağlandığını ve hatta ecrimisil karşılığı alan tahsisleri yapıldığını hatırlattı.

“Bunca teşvik ve destek sonrası, şimdi yetişmiş ağaçların kesilmesi büyük bir çelişkidir” diyen Kocamaz, zeytinliklerin kolay yetişmediğini, asırlık ağaçların sadece ekonomik değil ekolojik birer değer olduğunu vurguladı. “Köylülerin ‘Yazıktır, kesmeyin; burası zeytin ormanı olsun, devlete kalsın’ demesine rağmen kesimler durdurulmamış, başka çözüm de sunulmamıştır” dedi.

Konuşmasında zeytinlikleri tehdit eden yeni düzenlemelere de dikkat çeken Kocamaz, “Muhalefetin tüm itirazlarına rağmen komisyondan geçirilen teklif, yalnız Mersin’de değil ülke genelinde zeytinlikleri sahipsiz bırakmakta, patronların ve yabancı şirketlerin emrine vermektedir” ifadelerini kullandı.

İktidarın doğayı, madencilik uğruna yok saydığını belirten Kocamaz, ÇED süreçlerinin işlevsizleştirildiğini, 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’nun fiilen devre dışı bırakıldığını söyledi. Söz konusu düzenlemenin, hem anayasal hakları hem de kamu yararını hiçe saydığını kaydeden Kocamaz, “Bu yasalaşırsa 10 binlerce zeytin ağacı sökülecek, büyük bir talan yaşanacaktır” dedi.

İYİ Partili Kocamaz, “Gelin bu zeytin katliamından vazgeçin, ağaçları kesmek yerine zeytinlik alanları üreticilere ecrimisil karşılığı tahsis edelim. Araştırma önergemize destek verin, köylünün mağduriyetini birlikte giderelim” çağrısında bulundu.