Teklifin 3. ve 4. maddelerine dikkat çeken Kocamaz, ticari amaçlı döviz alım satımı ile kıymetli maden piyasası faaliyetleri için Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan izin alınmasının ve bunun ücretlendirilmesinin zorunlu hale getirildiğini vurguladı. Kocamaz, “Bu düzenlemeyle Türk parasının değeri nasıl korunacak? Bunu gerçekten merak ediyorum. Allah aşkına, siz üzüm yemek mi istiyorsunuz, yoksa bağcıyı mı dövmek istiyorsunuz?” sözleriyle teklife tepki gösterdi.

Türk lirasının yıllar içerisindeki değer kaybını rakamlarla ortaya koyan Kocamaz, “2002’de dolar 1,36 TL, euro ise 1,30 TL idi. Bugün dolar 40,35 TL, euro ise 46,77 TL seviyesine geldi. Yani TL, dolar karşısında yaklaşık 30, euro karşısında ise 36 kat değer kaybetti. 200 TL’lik banknotla bir zamanlar 125 dolar alınabilirken, bugün 5 dolar bile alınamıyor” dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin daha önce benzer bir düzenlemeyi iptal ettiğini de hatırlatan Kocamaz, maddedeki ücret düzenlemesinin yönetmelikle değil, kanunla belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda mülkiyet hakkı ve teşebbüs özgürlüğü ilkelerinin çiğnendiğine hükmettiğini belirten Kocamaz, yeni düzenlemede hisse devirlerinden de bedel alınmasının Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi.

Bankalarda benzer bir uygulamanın bulunmadığını ifade eden Kocamaz, “Bankalar hisse devri yaparken ikinci kez bedel ödemiyor. Ancak bu teklifte döviz ve kıymetli maden işlemleri yapan firmalar için bu tür bir uygulama getirilmek isteniyor. Bu, açıkça eşitsizliktir” ifadelerini kullandı.

Yasanın Türk parasının değerinin korunmasına katkı sunmayacağını vurgulayan Kocamaz, “Bu yasanın herhangi bir ekonomik sorunu çözmeyeceği açıktır” diyerek konuşmasını tamamladı ve Genel Kurulu saygıyla selamladı.