MENOPOZ: YAŞAMIN DOĞAL VE YÖNETİLEBİLİR BİR EVRESİ
Menopozun, adet döngülerinin ve yumurtalık fonksiyonlarının kalıcı olarak sona ermesi durumu olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mahmut Tolga Ayan, “Menopoz bir kadının, ardışık 12 ay boyunca adet görmemesiyle teşhis edilir. Ülkemizde ve dünyada ortalama menopoz yaşı 48-51 arasındadır. Ancak bu, 40 yaş öncesi (erken menopoz) veya 55 yaş sonrası gibi bireysel farklılıklar gösterebilir. Menopoz, kadın yaşamı içerisinde aslında bir süreci ifade eder. Bir yıl içerisinde adet görmeyen kadının gördüğü en son adet tarihi menopozun başlangıcıdır. Ancak tüm süreç değerlendirildiğinde menopoz öncesi dönem, menopoz ve menopoz sonrası dönem olarak adlandırılmaktadır. Perimenopoz (Menopoza Geçiş Dönemi), menopozdan birkaç yıl önce başlar. Yumurtalıklar yavaş yavaş daha az östrojen (kadınlık hormonu) üretir. Adet düzensizlikleri ve ateş basmaları gibi tipik belirtiler bu dönemde ortaya çıkar. Menopoz, son âdet kanamasının üzerinden bir yıl geçmesiyle isimlendirilir. Bu durumda, kadının en son adet gördüğü tarih menopoz tarihi olarak kabul edilir. Postmenopoz (Menopoz Sonrası Dönem), menopoz tanısından sonraki yaşam boyu süren dönemdir. Bu dönemde östrojen seviyeleri oldukça düşüktür. Kadın sağlığı açısından en önemli iki etkisi; osteoporoz (kemik erimesi) ile kalp damar hastalıkları riskinin artmasıdır” diyor.
Menopozun belirtileri ve yönetimi
Menopoz döneminde en sık karşılaşılan belirtilerin ateş basmaları, gece terlemeleri, uyku problemleri, duygusal dalgalanmalar, vajinal kuruluk ve kilo artışı olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mahmut Tolga Ayan, “Hafif ve pamuklu giysiler tercih etmek, sıcak ortamlardan kaçınmak, derin nefes egzersizleri yapmak, kafein ve alkol tüketimini azaltmak ateş basmalarını hafifletebilir. Düzenli bir uyku rutini oluşturmak, yatmadan önce elektronik cihazlardan uzak durmak ve papatya gibi rahatlatıcı bitki çayları uyku kalitesini artırabilir. Duygusal dalgalanmalar, sinirlilik ya da isteksizlik durumlarında egzersiz, yoga, meditasyon gibi stres azaltıcı aktiviteler ve sosyal destek önemlidir. Vajinal kuruluk için su bazlı nemlendiriciler ve kayganlaştırıcılar doktor önerisiyle kullanılabilir. Ayrıca, metabolizmanın yavaşlamasına bağlı kilo artışını önlemek için düzenli kuvvet antrenmanları yapmak, protein ağırlıklı ve dengeli beslenmek, işlenmiş gıdalardan uzak durmak gerekir” ifadelerini kullanıyor.
Belirtilerdeki farklılıkların sebepleri
Menopoz döneminin her kadında farklı seyredebildiğini belirten Dr. Mahmut Tolga Ayan, bu farklılıkların genetik, yaşam tarzı ve psikolojik faktörlerle yakından ilişkili olduğunu ifade ederek, şunları söylüyor: “Ailede annenin veya kız kardeşin menopoza girme yaşı ve belirtilerin şiddeti, kadının kendi menopoz deneyimi açısından önemli bir göstergedir. Ayrıca sigara kullanımı menopozu 1-2 yıl öne çekebilir ve belirtileri şiddetlendirebilir. Stres düzeyi, beslenme alışkanlıkları, alkol tüketimi ve fiziksel aktivite seviyesi de bu dönemin seyrini doğrudan etkiler. Bunun yanı sıra, menopoza bakış açısı, ruh hali ve depresyon öyküsü gibi psikolojik faktörler de sürecin nasıl deneyimleneceğini belirleyen önemli unsurlardır.”
Menopozda tedavi seçenekleri
Menopoz döneminde uygulanabilecek tedavi seçeneklerinin farmakolojik, hormonal ve farmakolojik olmayan yöntemleri kapsadığını belirten Dr. Mahmut Tolga Ayan, “Hormonal Tedaviler (HRT - Hormon Replasman Tedavisi), ateş basması, gece terlemesi ve vajinal kuruluk gibi şikayetleri en etkili şekilde gideren tedavi yöntemidir. Doktor kontrolünde, kişiye özel doz ve formüllerde uygulanır. Hormonal olmayan ilaç tedavileri, HRT kullanamayan veya kullanmak istemeyen kadınlarda, bazı antidepresanlar veya sinir sistemi üzerinde etkili ilaçlar ateş basmalarını azaltabilir. Farmakolojik olmayan (ilaç dışı) yaklaşımlar ise dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve bitkisel destekleri içerir. Kalsiyum, D vitamini ve fitoöstrojen (soya, keten tohumu) içeren gıdalarla beslenmek; haftada en az 150 dakika orta tempolu yürüyüş, yüzme veya pilates yapmak ve haftada iki gün kuvvet antrenmanı uygulamak faydalıdır. Ayrıca kara yılan kökü ve şerbetçiotu gibi bitkiler bazı belirtilerde yarar sağlayabilir ancak mutlaka doktora danışılarak kullanılmalıdır” diyor.
Menopoz sonrası sağlık önlemleri
Menopoz sonrası kadın sağlığı için dikkat edilmesi gereken en önemli noktaları anlatan Dr. Mahmut Tolga Ayan, “Düzenli sağlık kontrolleri ihmal edilmemelidir; yıllık jinekolojik muayene, mamografi, kemik yoğunluk ölçümü ve kan tahlilleri (kolesterol, kan şekeri) yapılmalıdır. Kemik sağlığı için kalsiyum ve D vitamini alımına özen gösterilmeli ve kemik erimesi taramaları yaptırılmalıdır. Kalp sağlığı açısından tansiyon, kolesterol ve kan şekeri kontrol altında tutulmalı, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile kalp damar hastalıkları riski azaltılmalıdır” şeklinde konuşuyor.
Menopozun cinsel ve ruh sağlığına etkileri
Menopozun cinsel sağlık ve ruh sağlığı üzerindeki etkilerini anlatan DoktorTakvimi uzmanlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mahmut Tolga Ayan, “Cinsel sağlık açısından vajinal kuruluk, ilişkide ağrı ve cinsel istekte azalma sık görülür; bu durum ilişkiyi zorlaştırabilir. Vajinal nemlendiriciler, kayganlaştırıcılar ve doktor kontrolünde lokal östrojen tedavileri bu sorunları büyük ölçüde çözebilir. Açık iletişim ve partner desteği de çok önemlidir. Ruh sağlığı açısından ise hormonal değişimler nedeniyle duygusal hassasiyet, kaygı ve depresif belirtiler artabilir. Bu dönemde psikolojik destek almak bir zayıflık değil, sağlıklı bir yaşam tercihidir” diyor.
Menopoz sonrası osteoporoz ve kalp damar hastalıkları gibi riskler açısından kadınların dikkat etmesi gerekenleri anlatan Dr. Mahmut Tolga Ayan, “Osteoporoz (kemik erimesi) açısından östrojen azalmasıyla kemik kaybı hızlanır; D vitamini takviyesi, kalsiyumdan zengin beslenme (süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) ve ağırlık egzersizleri kemiklerin korunmasına yardımcı olur. Kalp damar hastalıkları açısından ise östrojenin kalbi koruyucu etkisi azaldığı için risk artar; bu nedenle sigarayı bırakmak, sağlıklı kiloyu korumak, düzenli egzersiz yapmak ve Akdeniz tipi beslenmek hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullanıyor.
Hormon replasman tedavisi hakkında yanlış bilinenler
Menopoz döneminde hormon replasman tedavisi (HRT) hakkında en çok yanlış bilinenler ve öneri/kontrendikasyonları hakkında ise Dr. Mahmut Tolga Ayan, şunları vurguluyor: “HRT’nin kilo aldırdığı doğru değildir; doğru dozda metabolizmayı dengeleyerek kilo kontrolüne yardımcı olur. HRT herkese uygun değildir; meme kanseri, karaciğer hastalığı, kontrolsüz hipertansiyon ve pıhtılaşma bozukluğu öyküsü olanlarda önerilmez. Ayrıca güncel kanıtlar, uygun hastada başlanan HRT’nin meme kanseri riskini sınırlı şekilde artırdığını göstermektedir. HRT, orta ve şiddetli vazomotor semptomlar (ateş basmaları, gece terlemeleri), vajinal kuruluk ve buna bağlı rahatsızlıklar, menopozla ilişkili osteoporoz ve erken menopoz/primer over yetmezliği durumlarında önerilir. Önerilmediği veya dikkatle değerlendirilmesi gereken durumlar arasında açıklanamayan vajinal kanamalar, östrojene duyarlı kanserler, aktif veya geçmiş tromboemboli, karaciğer hastalıkları, tanı konmamış meme kitleleri, koroner arter hastalıkları ve gebelik yer alır. Göreceli kontraendikasyonlar ise safra kesesi hastalığı, migren, endometriozis, miyomlar, hipertansiyon, sistemik lupus eritematozus ve epilepsi gibi durumları içerir. HRT’de tedaviye başlama yaşı, bireyselleştirilmiş tedavi ve düzenli takip çok önemlidir. Sonuç olarak, HRT uygun adaylarda menopoz semptomlarını hafifleterek yaşam kalitesini artıran etkili bir tedavi yöntemidir; ancak karar mutlaka bir uzman hekimle, kişisel risk ve faydalar göz önünde bulundurularak verilmelidir.”
Menopozu korkuyla değil, bilinçle karşılayalım
Kadınlara menopozu korkulacak bir dönem olmaktan çıkarıp bilinçli bir şekilde kucaklamaları mesajını veren DoktorTakvimi uzmanlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mahmut Tolga Ayan, “Menopoz bir son değil, yaşamınızda özgürlüklerle dolu yeni bir sayfanın başlangıcıdır. Çocuk büyütme telaşının azaldığı, kendinize daha fazla zaman ayırabileceğiniz, deneyim ve bilgelikle güçlendiğiniz bir dönemdir. Bu süreçte bedeninizi dinleyin, bilgilenin ve profesyonel destek almaktan asla çekinmeyin. Amacımız, bu dönemi en az sıkıntıyla, en sağlıklı ve en keyifli şekilde geçirmenize yardımcı olmaktır. Menopoz, hayatın doğal bir parçasıdır; onu korkuyla değil, bilinçle karşılayalım” diyor.