Açıklamada, Mersin’in limanı, lojistik altyapısı, üretim kapasitesi, büyüyen sanayi alanları, ticaret, turizm ve ihracat potansiyeli ile Türkiye’nin en stratejik kentlerinden biri olduğuna dikkat çekildi. Bu ölçekteki bir şehirde farklı ekonomik aktörlerin kendi dinamiklerini temsil eden örgütlenmelere gitmesinin olağan ve sağlıklı olduğu ifade edildi.

Platformun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Alanında ihtisaslaşan kurum ve odalar, sektörlerin özel ihtiyaçlarına daha hızlı çözümler üretir ve bu da şehrin bütününe katkı sağlar. Bu niyetle, Türkiye’nin 12 farklı büyükşehrinde olduğu gibi Mersin’de de Sanayi Odası kurulması için yola çıktık. Yüzlerce sanayicimiz noter huzurunda imza vererek bu talebini ortaya koydu. Çalışmalarımızı kent iş dünyasını ayırmadan, ayrıştırmadan yürütmekteyiz.”

MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır’ın sözlerine tepki gösterilen açıklamada, “Sanayicilerin kendi meslek odası aracılığıyla politika geliştirme talebi demokratik bir haktır. Birlik ve beraberlik, tek çatıya sıkıştırmakla değil, farklı çatıların birlikte çalışabilmesiyle mümkündür. Mersin’de bir Sanayi Odası’nın varlığı, MTSO’nun değerini azaltmaz; aksine iş bölümü ve uzmanlaşma yoluyla her iki kurumun da daha etkin olmasını sağlar” denildi.

Mersin Deniz Ticaret Odası örneği hatırlatılarak, sektörel ihtisaslaşmanın şehrin gelişimine katkı sunduğu vurgulandı. Çakır’ın “140 yıllık MTSO’nun mirasını koruma” söyleminin anlaşılır olduğu, ancak “bölücülük” ifadesinin talihsiz bulunduğu kaydedildi.

Açıklamanın sonunda, “Gerçek liderlik, farklı görüşleri bastırmak değil, onları ortak hedeflere yönlendirecek diyalog zeminini kurmaktır. Bu nedenle MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır’ı başta MTSO bünyesindeki sanayiciler olmak üzere tüm sanayicilerimizden özür dilemeye davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.