BÜYÜKŞEHİR’DEN ANADOLU UYGARLIĞI’NA IŞIK TUTAN SÖYLEŞİ

Mersin’in kent kimliğini ve kültürel birikimini geliştirmek, kentsel belleği oluşturmak için çalışmalar sürdüren Mersin’e Değer Katanlar Kurulu (MEDEKA), kente değer katacak söyleşilere bir yenisini daha ekledi. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Mersin  Bellek Ofisi ve   MEDEKA iş birliğiyle düzenlenen ‘Batı Uygarlığına Kök Süren Anadolu’ya Sahiplik’ başlıklı söyleşide Prof. Dr. Fahri Işık, Anadolu’nun batı uygarlığına katkılarını anlattı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen söyleşide Prof. Işık, Anadolu’nun binlerce yıllık kültürel birikiminin batı uygarlığının oluşumuna nasıl yön verdiğini tarihsel örnekler, arkeolojik bulgular ve kültürel süreklilik çerçevesinde değerlendirdi.

 

Atatürk ve Akdeniz Üniversiteleri’nin Arkeoloji Bölümleri ile Likya Uygarlıkları ve Göller Yöresi Uygarlıkları Araştırma Merkezleri’ni kuran Prof. Işık, Antalya’daki Patara Antik Kenti’nde yaptığı kazılarda, çok sayıda önemli eseri gün yüzüne çıkardı. ‘Hocaların Hocası’ olarak kabul edilen Prof. Işık, arkeoloji alanında 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne de layık görüldü.

 

Prof. Işık: “Batı uygarlığının başlangıcına dair tartışmalarda, Anadolu kesinlikle göz ardı edilemez”

Söyleşide konuşan Prof. Dr. Fahri Işık, Batı Anadolu’nun tarih boyunca yanlış yorumlandığını belirterek; Anadolu’da yaratılan kültürel birikimin, Yunan uygarlığının çok öncesine uzandığını vurguladı. Prof. Işık, arkeolojik kanıtlarla da bu bilginin doğrulandığını ifade etti. Anadolu’nun 10 bin yılı aşan kesintisiz kültürel devamlılığına dikkat çeken Prof. Işık, “Bu topraklarda inanç, sanat ve ritüel dünyası, Neolitik dönemden Roma’ya kadar aynı damar üzerinden akmış bir uygarlık sürekliliği gösteriyor. Tanrıça ikonografisinden mimariye, mezar geleneklerinden günlük yaşama kadar birçok unsur, binlerce yıl boyunca aynı çizgide ilerledi” diye aktardı.

 

Konuşmasında hareketli figür, kıvrımlı hat ve gerçekçi yüz ifadesi gibi sanat ilkelerinin Yunan’dan önce Anadolu’da ortaya çıktığını söyleyen Prof. Işık; Yunan sanatının yaratıcı bir başlangıçtan değil, Anadolu kültürünü devralarak gelişen bir estetik çizgiden beslendiğini kaydetti. Prof. Işık, Anadolu halklarının kökenine ilişkin yeni arkeolojik bulguların da bu görüşü desteklediğini belirterek, Luvilerin yerli Anadolu halkı olduğunun kanıtlandığını; Milet ve Efes çevresinde uzun süre Yunanca değil, Luvice’nin konuşulduğunu söyledi.

 

Prof. Işık, “Bugün Yunan kolonisi sanılan birçok yerleşim, aslında Anadolu merkezli kültürel yayılımın bir ürünüdür. Batı uygarlığının başlangıcına dair tartışmalarda, Anadolu kesinlikle göz ardı edilemez. Avrupa’nın kültürel temelleri de Atina’dan önce Milet’te atılmıştır” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Akça: “Kent söyleşilerimiz, kente yönelik kültürel çalışmaların önemli bir parçası”

Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Kent Katılımı ve Sivil Toplum ile İlişkiler Şube Müdürü Başar Akça; Prof. Dr. Fahri Işık ile harika bir söyleşi gerçekleştirildiğini dile getirerek, “Bu tür etkinlikler; kent söyleşileri kapsamında, kente yönelik çalışmaların bir parçası. Söyleşilerimiz; kentin tarihi, arkeolojisi, kültürü, sanatı ve bazı mesleki alanlarda önemli konu başlıklarıyla devam ediyor” diye konuştu.

 

Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Mersin Sinema Ofisi’nin de yakın zamanda bir söyleşisi ve film gösterimi olacağını kaydeden Akça, “Mersin Bellek Ofisi ve Mersin Sinema Ofisi; söyleşiler, atölyeler, çalıştaylar ve panellerle, Mersin’de ve yakın çevrede pek çok kültür-sanat meraklısını etkinliklerde buluşturacak” dedi.

 

Katılımcılar, söyleşinin kente büyük değer kattığını dile getirdi

Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı ve Silifke Uzuncaburç Kazı Başkanı Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu da söyleşiye katılanlar arasındaydı. Prof. Işık’ın önemli çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Prof. Aydınoğlu, “Bugün akademideki birçok insan, O’nun öğrencilerinden oluşuyor. Prof. Işık’ın böyle bir söyleşiyle fikirlerini bize aktarmasını çok değerli buluyorum. Çünkü farklı görüşlerle birlikte, bunların kanıtlarını da ortaya koyuyor” diyerek, Prof. Işık’ın herkes için çok kıymetli bilgiler aktardığını kaydetti.

 

Söyleşiye katılan Kemal Eyüboğlu, Prof. Işık’ın 1978–1982 yılları arasında öğrencisi olduğunu belirterek, “Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Fahri Hoca’nın öğrencisiyim. 43 sene sonra kendisini burada görmekten çok mutlu oldum. Bize Anadolu’nun tarihini ve medeniyetlerini bu kadar güzel anlatan başka birinin olacağını tahmin edemiyorum. Eşimle birlikte geldik, harika bir etkinlikti” ifadelerini kullandı.

 

MEDEKA’da görev yapan sivil toplum temsilcisi Selami Gedik, kent tarihi araştırmaları üzerine çalıştığını söyleyerek, “Fahri Işık Bey’i dinlemek çok değerliydi. Kendisi Patara’yı ayağa kaldıran, Anadolu medeniyetlerini çok iyi bilen bir hocamız. Onu buraya davet eden Mersin Bellek Ofisi ve MEDEKA’ya da çok teşekkür ederiz. Büyükşehir’in kente yaptığı bu kültürel katkıları unutmak mümkün değil. Hocamız çok dolu bir akademisyen. Bölgeyi hem arkeolojik, hem de tarihsel olarak çok iyi biliyor” diye konuştu.

 

Söyleşi sonunda, soru-cevap bölümü ile katılımcıların da katkı sunduğu etkileşimli bir oturum gerçekleştirildi.