CHP'Lİ TALAT DİNÇER: ‘DEVLET KAYNAKLARI HALK YERİNE BELİRLİ KURUMLARA MI AKTARILIYOR?’
“Halkın alın terinin karşılığı bir avuç kuruma mı gidiyor?”
Dinçer’in gündeme getirdiği verilere göre, Uluslararası Müslüman Topluluklarla Dayanışma Vakfı (MÜSDAV) çatısı altında faaliyet gösteren şirketlerin sermayesi ekonomik kriz döneminde katlanarak arttı. Örneğin, 2019 yılında 100 bin TL sermaye ile kurulan Vakıf Global Bilişim ve Teknoloji A.Ş., 2025 yılına gelindiğinde sermayesini 25 milyon TL’ye yükseltti. Dinçer, aynı dönemde Türkiye’de her ay binlerce esnafın kepenk kapattığını hatırlatarak bu büyümenin “halkın gerçek ekonomik koşullarıyla bağdaşmadığını” vurguladı.
MÜSDAV’ın 1997 yılında Tokyo’daki Müslümanlara hizmet vermek amacıyla kurulduğunu, 2017 yılında Türkiye’de vergi muafiyeti kazandığını hatırlatan Dinçer, vergi avantajları bulunan bu vakıf şirketlerinin turizm ve teknoloji gibi alanlarda faaliyet gösterirken ekonomik krizden etkilenmemesinin kamuoyunda derin rahatsızlık yarattığını ifade etti.
“Devlet kaynakları halk yerine belirli kurumlara mı yönlendiriliyor?”
Milletvekili Talat Dinçer, hem araştırma önergesiyle hem de yazılı soru önergesiyle konunun incelenmesini istedi. Dinçer, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
Halk iflas ederken, bazı vakıf şirketlerinin serveti nasıl katlanıyor? Bu şirketlerin büyümesi tamamen piyasa kaynaklı mı, yoksa devlet destekli mi? Kriz döneminde halkın yanında olmayan devlet, vakıf şirketlerini neden koruyor? Diyanet’e bağlı şirketlerin gelirleri nasıl denetleniyor? Bu büyüme, halkın cebinden mi, yoksa başka kaynaklardan mı sağlanıyor? Kriz altında binlerce esnaf kepenk kapatırken, Diyanet’e bağlı vakıf şirketlerinin sermayesi nasıl katlanıyor? Devlet kaynakları halk yerine belirli kurumlara mı aktarılıyor? Milyonlarca yurttaş geçim sıkıntısı çekerken, bu şirketler ekonomik krizden neden etkilenmiyor?Dinçer, bu tartışmalı sermaye artışlarının “şeffaflık ve denetim eksikliği” sorununu açıkça ortaya koyduğunu dile getirerek, Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti. Türkiye’de ekonomik kriz derinleşirken devletle yakın ilişkili bazı vakıf şirketlerinin hızla zenginleşmesinin toplumsal adalet duygusunu zedelediğini vurguladı.