TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI’NDAN 17 AĞUSTOS DEPREMİNİN 26. YILINDA AFET YÖNETİMİ AÇIKLAMASI

Oda tarafından yapılan açıklamada, son günlerde gündeme gelen sahte diploma skandalları ve liyakatten uzak uygulamaların, afet risk yönetiminde toplumu büyük bir kırılganlığa sürüklediği ifade edildi. 10 Ağustos 2025’te Balıkesir-Sındırgı merkezli 6.1 büyüklüğündeki deprem, 11 Ağustos 2025’te Ankara-Etimesgut merkezli 3.3 büyüklüğündeki deprem ve yurt genelinde yaşanan orman yangınlarının, sistemdeki eksiklikleri gözler önüne serdiği belirtildi.

Doğal olayların, jeodinamik süreçlerin bir sonucu olduğu, ancak bu olayları afete dönüştürenin toplumsal, ekonomik ve yönetsel kırılganlıklar olduğuna dikkat çekilen açıklamada; Türkiye’nin her seferinde afetlere hazırlıksız yakalandığı ve mevcut yasa, yönetmelik ve stratejilerin kâğıt üzerinde kaldığı kaydedildi.

Jeoloji Mühendisleri Odası, afet yönetiminin katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir anlayışla yeniden kurgulanması gerektiğini belirterek şu önerilere yer verdi:

Afetlerin “kader” ya da “takdiri ilahi” değil, alınmayan önlemler sonucu “takdiri idari” olduğu, bu nedenle risk azaltma politikalarının hayata geçirilmesi gerektiği, Afet yönetiminde yalnızca yapılı çevreye değil, sosyal, kültürel ve ekolojik boyutlara da bütüncül bakılması gerektiği, Jeolojik kırılganlıkların araştırılarak risk ve tehlike haritalarının hazırlanıp planlamaya entegre edilmesi gerektiği, Yerel yönetimlerin afet risk azaltma ve müdahale çalışmalarında ana aktör olması gerektiği, Yapı, imar ve afet mevzuatının Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi esas alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiği, “Afet Fonu” oluşturularak afet yönetiminin ülkenin geleceğine yatırım olarak görülmesi gerektiği, Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kurulmasının zorunlu olduğu, Afet hukuk sisteminin geliştirilerek “Afet Suçları” için özel yaptırımların tanımlanması gerektiği.

Jeoloji Mühendisleri Odası ayrıca, zemin ve temel etütlerinin yapı güvenliğinin temeli olduğuna vurgu yaparak, jeoloji mühendisliği hizmetlerinin planlama ve yapı denetim süreçlerinde hak ettiği önemi almasının hayati olduğunu belirtti.

Açıklamada, özellikle Ankara’da meydana gelen son depremin, başkentin deprem güvenliği açısından yeni bir sayfa açtığı ifade edilerek, ilgili kurumların bütünleşik afet tehlike haritalarını hızla hazırlaması gerektiği kaydedildi.