COŞKUYLA KUTLANACAK NİCE YÜZYILLARA!

“Kanıyla, canıyla bağımsızlık savaşı vermiş bir milletin evlatları olarak bugün Cumhuriyet’in 100. yılını kutlamaktan onur ve gurur duyuyoruz. Tüm zorluklara rağmen yılmadan, usanmadan, bölünmeden, parçalanmadan, akıl ve vicdanla 100 yıllık bu Cumhuriyet’i ileriye taşımak ulus olarak hepimizin görevi ve sorumluluğudur. Cumhuriyet sayesinde, Türkiye’yi uygar milletler düzeyine çıkmaktan alıkoyan engellerin ortadan kalktığını unutmamalıyız. Bu toplumun, egemenliğine sahip olmadan önce bir enkaza dönüşmesine neden olan etkenlerin bir daha oluşmasına göz yummayacak kararlılığa sahip olduğunu unutmamalıyız. Bu milletin yeni yaşamında tertemiz düşünceler ve refaha ulaşma amacıyla büyük bir çaba ile ilerlediğini unutmamalıyız. Bunları unutmadan sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bize bu sorumluluğu ‘Milletimizin yeteneği ve kesin kararlılığı, Cumhuriyet, uygarlık ve yükselme yolunda durmadan çekinmeden ilerlemektedir’ sözleriyle de miras bırakmıştır. Küçüğüyle büyüğüyle ulus olarak bu mirasa sahip çıkmalıyız. Cumhuriyet’in birinci kuruluş yılında, bu toplum ulus olmanın heyecanını yoğun duygularla kutluyordu. İsterdik ki, Cumhuriyet’in 100. yılına sorumluluğumuzun bilinci ve huzuruyla varabilseydik. İsterdik ki, 100 yıllık Cumhuriyet’e yaraşır bir sevinç, mutluluk, coşku ve huzuru tepeden tırnağa kuşanabilseydik. İşte salt bu neden bile  güzel ülkemizi yeniden enkaza çevirmeye çalışanlara karşı durmak için yeterli bir nedendir. Bir an önce üzüntüleri, kırgınlıkları, küskünlükleri geride bırakmalı ve birlikte güçlü bir şekilde Cumhuriyet’in erdemine layık olmalıyız. İnancım ve temennim odur ki; toplumumuz vicdanla, bilgiyle, kültürle, sağlıkla, ilkeli karakter ve temiz düşüncelerle Cumhuriyetin koruyucusu olmaya devam edecektir. Bu duyguyla tüm halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin şanlı bayrağımız altında coşkuyla karşılayacağı nice yüzyıllar dilerim. Yaşasın Cumhuriyet!”