BARO BAŞKANI ÖZDEMİR, TUTUKLU AVUKATLAR İÇİN SAVUNMA NÖBETİNDE

Gündem (mersindesonhaber) - mersindesonhaber | 02.12.2025 - 20:06, Güncelleme: 02.12.2025 - 20:06 13 kez okundu.
 

BARO BAŞKANI ÖZDEMİR, TUTUKLU AVUKATLAR İÇİN SAVUNMA NÖBETİNDE

Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, hukuksuzca gözaltına alınan, tutuklanan ve yıllardır cezaevinde tutulan avukatların serbest bırakılması için Ankara’da düzenlenen Savunma Nöbetine katıldı. Baro Başkanı Özdemir yaptığı konuşmasında, avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle hedef gösterilmesine, kriminalize edilmesine ve bağımsız savunmanın baskı altına alınmasına derhâl son verilmesini talep ederek, “Hukuk devletinde hiç kimse hukukun üstünde olamaz. Tüm bu hukuksuzluklar karşısında savunmanın susması, geri çekilmesi ya da baskılara boyun eğmesi düşünülemez” dedi.

“SAVUNMA HAKKI, ADETA SUÇMUŞ GİBİ GÖSTERİLMEKTE” Avukatlara yönelik artan siyasi baskıların son bulması ve savunmaya özgürlük talebi için Türkiye Barolar Birliği, baro başkanları ve avukatların katılımıyla Ankara Barosunun ev sahipliğinde gerçekleşen savunma nöbetinde konuşma yapan Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, “Bağımsız savunma, bugün hiç olmadığı kadar ağır ve sistematik bir siyasi baskı altındadır. Anayasal bir hak olan savunma hakkı, adeta suçmuş gibi gösterilmekte; meslektaşlarımız yalnızca mesleğini icra ettikleri için hukuksuz şekilde gözaltına alınmakta, tutuklanmakta ve yıllardır cezaevinde tutulmaktadır. “AVUKAT GÜVENDE DEĞİLSE, YURTTAŞ DA GÜVENDE DEĞİLDİR” Bizler bugün, savunmaya özgürlük talebimizi bir kez daha yüksek sesle dile getirmek için savunma nöbetindeyiz çünkü biliyoruz ki; Avukat güvende değilse, yurttaş da güvende değildir. Avukat güvende değilse, kişi hak ve özgürlükleri de güvende değildir. Avukat güvende değilse, hukuk devleti güvende değildir. Hukuk devletinde hiç kimse hukukun üstünde olamaz. Ancak son yıllarda yaşananlar, bu ilkenin sistematik biçimde ihlal edildiğini göstermektedir. İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin yapmış oldukları bir basın açıklaması gerekçe gösterilerek "amaçları dışında faaliyet gösterdikleri" iddiası ile görevlerinden uzaklaştırılmaları ve görevlerine son verilmesi talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca dava açılmış olması, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddelerine aykırıdır. Bu karar, İstanbul Barosu'nun tüzel kişiliği hedef alınarak herhangi bir somut isnat ve yargı kararına dayanmadan davaname düzenlenmesi demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu hukuksuz karardan derhal geri dönülmelidir. “SAVUNMA HAKKI VE ADİL YARGILANMA HAKKI AÇIK İHLAL EDİLMEKETEDİR” Meslektaşımız Av. Mehmet Pehlivan’ın, tamamen mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturmaya konu edilip tutuklanması; bağımsız savunmayı etkisiz kılma çabasının ötesinde, savunma hakkının ve adil yargılanma hakkının açık ihlalidir. Aynı şekilde; Av. Can Atalay, Av. Selçuk Kozağaçlı, Av. Süleyman Yıldırım, Av. Ayşe Çelik ve Av. Barkın Timtik’in yıllardır süren tutukluluk halleri, hukuki gerekçelerle açıklanamayacak şekilde siyasi sebeplerle devam etmektedir. Bu uygulamalar, yurttaşların adalete, hukuka ve demokratik kurumlara duyduğu güveni ciddi biçimde zedelemekte; hukuk devleti ilkesini temelden sarsmakta, anayasal sınırların belirsizleşmesine ve keyfî uygulamaların olağanlaşmasına yol açmaktadır.       “AİHM KARARLARI İÇ HUKUKTA BAĞLAYICIDIR VE UYGULANMASI ZORUNLUDUR” Bu noktada özellikle vurgulamak isteriz ki: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları, Anayasa’nın 90. maddesi gereğince iç hukukta bağlayıcıdır ve uygulanması zorunludur. Bu kararların uygulanmaması yalnızca bireysel hak ihlallerinin devamına değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini ihlal etmesine ve hukuk devletinin meşruiyetinin sorgulanmasına yol açmaktadır” ifadelerini kullandı. “SAVUNMA SUSMADI, SUSMAYACAK” Tüm bu hukuksuzluklar karşısında savunmanın susması, geri çekilmesi ya da baskılara boyun eğmesinin düşünülemez olduğunu vurgulayan Baro Başkanı Özdemir, “Savunma, adaletin kurucu unsurudur; avukat ise adalet sisteminin vazgeçilmez öznesidir. Bizler, mesleğimize ve yurttaşların adalet hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda bir kez daha yetkililere ve kamuoyuna sesleniyoruz: -Mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturmaya konu edilen veya tutuklu bulunan tüm avukatların derhâl serbest bırakılmasını, -Hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan meslektaşlarımız hakkında yürütülen tüm süreçlerin evrensel hukuk ilkelerine uygun biçimde yerine getirilmesini -Avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle hedef gösterilmesine, kriminalize edilmesine ve bağımsız savunmanın baskı altına alınmasına derhâl son verilmesini, -Anayasa’nın 90. maddesi gereği bağlayıcı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının tartışmasız ve gecikmeksizin uygulanmasını, -Keyfî gözaltı, tutuklama ve uzun yargılama süreçlerinin son bulmasını; hukuk devletinin tüm kurum ve mekanizmalarıyla işletilmesini, -Savunma hakkının, adil yargılanmanın ve avukatlık mesleğinin güvence altına alınması için gerekli yasal ve yapısal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz. Bizler, hukukun üstünlüğü, savunmanın bağımsızlığını ve yurttaşların adalete erişim hakkı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Unutulmasın ki savunma susarsa, adalet susar; savunma susturulursa, toplum nefessiz kalır. Savunma susmadı, susmayacak” şeklinde konuştu.    
Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, hukuksuzca gözaltına alınan, tutuklanan ve yıllardır cezaevinde tutulan avukatların serbest bırakılması için Ankara’da düzenlenen Savunma Nöbetine katıldı. Baro Başkanı Özdemir yaptığı konuşmasında, avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle hedef gösterilmesine, kriminalize edilmesine ve bağımsız savunmanın baskı altına alınmasına derhâl son verilmesini talep ederek, “Hukuk devletinde hiç kimse hukukun üstünde olamaz. Tüm bu hukuksuzluklar karşısında savunmanın susması, geri çekilmesi ya da baskılara boyun eğmesi düşünülemez” dedi.

“SAVUNMA HAKKI, ADETA SUÇMUŞ GİBİ GÖSTERİLMEKTE”

Avukatlara yönelik artan siyasi baskıların son bulması ve savunmaya özgürlük talebi için Türkiye Barolar Birliği, baro başkanları ve avukatların katılımıyla Ankara Barosunun ev sahipliğinde gerçekleşen savunma nöbetinde konuşma yapan Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, “Bağımsız savunma, bugün hiç olmadığı kadar ağır ve sistematik bir siyasi baskı altındadır. Anayasal bir hak olan savunma hakkı, adeta suçmuş gibi gösterilmekte; meslektaşlarımız yalnızca mesleğini icra ettikleri için hukuksuz şekilde gözaltına alınmakta, tutuklanmakta ve yıllardır cezaevinde tutulmaktadır.

AVUKAT GÜVENDE DEĞİLSE, YURTTAŞ DA GÜVENDE DEĞİLDİR”

Bizler bugün, savunmaya özgürlük talebimizi bir kez daha yüksek sesle dile getirmek için savunma nöbetindeyiz çünkü biliyoruz ki; Avukat güvende değilse, yurttaş da güvende değildir.
Avukat güvende değilse, kişi hak ve özgürlükleri de güvende değildir. Avukat güvende değilse, hukuk devleti güvende değildir. Hukuk devletinde hiç kimse hukukun üstünde olamaz. Ancak son yıllarda yaşananlar, bu ilkenin sistematik biçimde ihlal edildiğini göstermektedir. İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin yapmış oldukları bir basın açıklaması gerekçe gösterilerek "amaçları dışında faaliyet gösterdikleri" iddiası ile görevlerinden uzaklaştırılmaları ve görevlerine son verilmesi talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca dava açılmış olması, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddelerine aykırıdır. Bu karar, İstanbul Barosu'nun tüzel kişiliği hedef alınarak herhangi bir somut isnat ve yargı kararına dayanmadan davaname düzenlenmesi demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu hukuksuz karardan derhal geri dönülmelidir.

“SAVUNMA HAKKI VE ADİL YARGILANMA HAKKI AÇIK İHLAL EDİLMEKETEDİR”

Meslektaşımız Av. Mehmet Pehlivan’ın, tamamen mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturmaya konu edilip tutuklanması; bağımsız savunmayı etkisiz kılma çabasının ötesinde, savunma hakkının ve adil yargılanma hakkının açık ihlalidir. Aynı şekilde; Av. Can Atalay, Av. Selçuk Kozağaçlı, Av. Süleyman Yıldırım, Av. Ayşe Çelik ve Av. Barkın Timtik’in yıllardır süren tutukluluk halleri, hukuki gerekçelerle açıklanamayacak şekilde siyasi sebeplerle devam etmektedir. Bu uygulamalar, yurttaşların adalete, hukuka ve demokratik kurumlara duyduğu güveni ciddi biçimde zedelemekte; hukuk devleti ilkesini temelden sarsmakta, anayasal sınırların belirsizleşmesine ve keyfî uygulamaların olağanlaşmasına yol açmaktadır.

 

 

 

“AİHM KARARLARI İÇ HUKUKTA BAĞLAYICIDIR VE UYGULANMASI ZORUNLUDUR”

Bu noktada özellikle vurgulamak isteriz ki: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları, Anayasa’nın 90. maddesi gereğince iç hukukta bağlayıcıdır ve uygulanması zorunludur. Bu kararların uygulanmaması yalnızca bireysel hak ihlallerinin devamına değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini ihlal etmesine ve hukuk devletinin meşruiyetinin sorgulanmasına yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.

“SAVUNMA SUSMADI, SUSMAYACAK”

Tüm bu hukuksuzluklar karşısında savunmanın susması, geri çekilmesi ya da baskılara boyun eğmesinin düşünülemez olduğunu vurgulayan Baro Başkanı Özdemir, “Savunma, adaletin kurucu unsurudur; avukat ise adalet sisteminin vazgeçilmez öznesidir. Bizler, mesleğimize ve yurttaşların adalet hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Bu kapsamda bir kez daha yetkililere ve kamuoyuna sesleniyoruz:

-Mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturmaya konu edilen veya tutuklu bulunan tüm avukatların derhâl serbest bırakılmasını,

-Hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan meslektaşlarımız hakkında yürütülen tüm süreçlerin evrensel hukuk ilkelerine uygun biçimde yerine getirilmesini

-Avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle hedef gösterilmesine, kriminalize edilmesine ve bağımsız savunmanın baskı altına alınmasına derhâl son verilmesini,

-Anayasa’nın 90. maddesi gereği bağlayıcı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının tartışmasız ve gecikmeksizin uygulanmasını,

-Keyfî gözaltı, tutuklama ve uzun yargılama süreçlerinin son bulmasını; hukuk devletinin tüm kurum ve mekanizmalarıyla işletilmesini,

-Savunma hakkının, adil yargılanmanın ve avukatlık mesleğinin güvence altına alınması için gerekli yasal ve yapısal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.

Bizler, hukukun üstünlüğü, savunmanın bağımsızlığını ve yurttaşların adalete erişim hakkı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Unutulmasın ki savunma susarsa, adalet susar; savunma susturulursa, toplum nefessiz kalır. Savunma susmadı, susmayacak” şeklinde konuştu.

 

 

Mersin HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersindesonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.