SINAVA NASIL HAZIRLANILIR?
SINAVA NASIL HAZIRLANILIR?
Eğitim Danışmanı Barış Balcı, sınav başarısının sadece ders çalışmakla değil; hedef belirleme, planlı çalışma, aile desteği ve duygusal dengeyle mümkün olduğunu vurguladı. Balcı, “Sınava hazırlanırken hayatı ıskalamayın” diyerek öğrenci ve velilere önemli tavsiyelerde bulundu.
Eğitim Danışmanı Barış Balcı, sınav başarısının sadece ders çalışmakla değil; hedef belirleme, planlı çalışma, aile desteği ve duygusal dengeyle mümkün olduğunu vurguladı. Balcı, “Sınava hazırlanırken hayatı ıskalamayın” diyerek öğrenci ve velilere önemli tavsiyelerde bulundu.
Eğitim Danışmanı Barış Balcı, sınav hazırlığının yalnızca ders çalışmakla sınırlı olmadığını, sürecin bir strateji ve planlama ile yönetilmesi gerektiğini söyledi. LGS ve YKS sınavlarında başarılı olmak için hedef belirleme ve program yapmanın önemine değinen Balcı doğru bir sınav süreci geçirmek ve başarıya ulaşmak için öğrencilere ve ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.
İşte Eğitim Danışmanı Barış Balcı’nın sınava hazırlık süreci için önerileri
Hedef belirleme
Sınav hazırlığının en önemli adımı, öğrencinin hedeflerini netleştirmesi. Bu, sadece alınacak puanı değil, öğrencinin yeteneği, ilgisi ve mesleki eğilimi doğrultusunda ileride hangi işi yapmak istediğini, hangi liseye veya üniversiteye gitmeyi amaçladığını da kapsıyor. Öğrenci, güçlü ve zayıf derslerini fark ederek kendine uygun bir yön çizebilir.
Öğrencinin hangi mesleğe ilgi duyduğu, hangi alanda yetenekli olduğu, hangi liseye veya üniversiteye gitmek istediği gibi konularda netleşmesi önemli.
Bu süreçte, sınıf ve branş öğretmenlerinin yönlendirmesi büyük önem taşıyor. Öğrencinin potansiyelini belirlemek için mesleki eğilim testleri de kullanılabilir. Ayrıca, deneme sınavları, öğrencinin bilgi düzeyiyle birlikte güçlü ve zayıf alanlarını tespit etmede önemli bir araçtır.
Hedef belirleme süreci yalnızca sınava değil, hayatın geneline dair bir planlama içermeli. Öğrencinin kurduğu hedefler, yaşamına anlam katmalı ve motivasyonunu beslemelidir.
Program yapma
Hedef belirlendikten sonra bu hedefe ulaşmak için bir plan ve program oluşturmak gerekiyor. Sınav hazırlığı bir maraton niteliğindedir; dolayısıyla istikrarlı, disiplinli ve sürdürülebilir bir program şart. Özellikle erken yaşlardan itibaren kitap okuma alışkanlığı, düzenli ders çalışma, ödev takibi gibi davranışlar edinen öğrenciler, sınav yılı geldiğinde çok daha rahat ediyor.
Plan yapılırken öğrencinin sadece ders çalışacağı saatler değil, uyku düzeni, yemek saatleri, dinlenme ve sosyal zamanları da dahil edilmeli. Bu süreci öğrenciyle birlikte aile planlamalı ve sürdürülebilir hale getirmelidir.
Günlük çalışma saati
Çalışma süresi öğrencinin yaşına, hedeflerine ve seviyesine göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel çerçevede:
- LGS’ye hazırlanan 8. sınıf öğrencileri, günde en az 3-4 saat verimli çalışmalı.
- YKS’ye hazırlanan lise öğrencileri için günlük 4-6 saat, okul olmayan günlerde 8-9 saate kadar çalışma planlanabilir.
Çalışmalar mutlaka seanslara bölünmeli. Örneğin:
- Yemekten önce 40’ar dakikalık 2 seans,
- Yemekten sonra yine 40’ar dakikalık 2 seans yapılabilir.
Hafta sonları, üçlü bloklar halinde (sabah, öğleden sonra ve akşam) çalışma yapılabilir. Zorlandığı dersler zihnin en dinç olduğu sabah saatlerinde çalışılmalı; kolay ve sevilen dersler günün sonuna bırakılabilir.
Testler ve denemeler
Test çözmek, sınav başarısının anahtar unsurlarından biridir. Ancak yalnızca test çözmek değil, çözülen testlerin analizi de büyük önem taşıyor. Denemeler adeta öğrencinin röntgenini çekiyor. Öğrenip öğrenmediğini, eksik olduğu konuları ve bilgiyi ne kadar kalıcı hale getirdiğini gösteriyor.
Test seçiminde dikkat edilmesi gereken temel unsur, öğrencinin seviyesine uygun kaynaklardan çalışması. Başlangıçta kolay testlerden başlamak, zamanla zorluk seviyesini artırmak gerekiyor. Ancak öğrencinin seviyesi ileri düzeydeyse, doğrudan kendi düzeyine uygun testlerle çalışabilir.
Yanlış yapılan soruların doğru çözümleri izlenmeli, videolu soru çözümleri gibi kaynaklardan faydalanarak öğrenme eksikleri kapatılmalıdır. Öğrencinin her çözemediği soruda öğrenme fırsatı vardır.
Öğrenerek ilerleme
Sınav sürecinde en önemli unsur, konuların ezberlenerek değil, öğrenilerek ilerlenmesidir. Bunun için her gün ödevlerin yapılması, notların düzenli tutulması, günlük ve haftalık tekrarların yapılması gerekiyor. Bu alışkanlık sağlanmadığında, sınav yaklaştığında öğrenci birçok konuyu unuttuğunu fark ediyor ve geçmiş konuları tekrar etmek zorunda kalıyor.
Sürecin başından itibaren düzenli tekrar, konu takibi ve çözülemeyen sorulara geri dönme alışkanlığı olan öğrenciler, son dönemde panik yaşamadan hazırlığını tamamlayabiliyor. Haftalık yapılan denemeler, öğrencinin bilgi düzeyini test etmesi ve öğrenip öğrenmediğini kontrol etmesi açısından çok etkili.
Anne babanın sınav sürecine etkisi
Aileler bu süreçte öğrencinin en önemli destekçileri. Özellikle küçük yaşlarda düzenli yatma-kalkma saatleri, kitap okuma alışkanlığı, ödev takibi gibi davranışları kazandırmaları, öğrencinin uzun vadeli başarısında kritik rol oynuyor.
Ancak çok sert ve otoriter bir yaklaşım yerine, sorumluluk bilinci kazandıran, sevgi dolu ve dengeli bir tutum öneriliyor. Aile, çocuğu sadece dersle kuşatmamalı; onun sosyal hayata, sanata ve spora da zaman ayırmasını sağlamalı. Haftada bir aile etkinliği, yürüyüş gibi küçük nefes alanları öğrencinin duygusal yükünü hafifletiyor ve enerjisini tazeliyor.
Ayrıca hedeflediği okulun ziyaret edilmesi, ya da seçmek istediği meslekten bir profesyonelle tanışması gibi adımlar, öğrencinin motivasyonunu artırabiliyor. Anne babanın da sınav sürecinde birlik içinde hareket etmesi, öğrencinin istismara açık “iyi polis – kötü polis” oyununu oynamasını engelliyor.
Mezunlara öneriler
Sınava tekrar hazırlanan mezun öğrenciler, süreci daha önce yaşamış olmanın avantajına sahip. Ancak disiplinli çalışma şart. Zaman konusunda daha özgür oldukları için daha iyi bir çalışma programı hazırlayabilirler. Çalışma süreleri daha fazla olabilir.
Bu nedenle mezun öğrencilerin:
- Günü planlaması,
- Düzenli tekrar yapması,
- Soru çözümüne yeterli zaman ayırması gerekiyor.
Yüksek motivasyon
Öğrencinin kendi iç sesi, motivasyon kaynağı olmalı. Kendine neden bu hedefe ulaşmak istediğini hatırlatması, iç motivasyonu yüksek tutması gerekiyor.
Hedeflediği okulu ziyaret etmek veya ilgi duyduğu meslek grubundan bir profesyonelle konuşmak bu motivasyonu artırabilir.
Teknoloji kullanımı
Teknoloji bilgiye ulaşmada büyük kolaylık sağlasa da, kontrolsüz kullanım öğrencinin dikkatini dağıtıyor ve bağımlılık yaratabiliyor. Balcı, özellikle ilköğretim çağındaki öğrenciler için, günlük toplam ekran süresinin 2 saati geçmemesi gerektiğini belirtiyor.
Yemeklerden sonra kişinin algı dikkat konusunda zayıf olduğu zaman. Teknoloji kullanımı için yemek sonrası gibi pasif zamanlar tercih edilmeli. Ders çalışırken telefon, bilgisayar gibi cihazların aynı odada olmaması en ideal yöntem. TV, telefon ve bilgisayar dikkat dağıttığı için, mümkünse öğrencinin görüş alanı dışında tutulmalı.”
Sınava hazırlanmak mı, hayata hazırlanmak mı?
Barış Balcı’ya göre asıl mesele sınava değil, hayata hazırlanmak. Sınav süreci, öğrencinin hayatla bağını koparmamalı. Bu dönemde kazanılan tecrübe, ileride yaşanacak zorluklara karşı birer referans noktası olacak. Sınav sürecinde kazanılan alışkanlıklar, geliştirilen iletişim becerileri, duygusal dayanıklılık, sosyal ilişkiler kişiye hayat boyu fayda sağlayacak.
Öğrencinin iletişim kurma biçimi, takım çalışmalarına katılımı, kendini ifade etme becerisi gibi yönler, yalnızca okul başarısını değil, hayat başarısını da etkiliyor.
Yeni eğitim sistemi bilgiyi değil beceriyi ölçüyor
Okullarda bir süredir Maarif Modeli uygulanıyor. Yeni eğitim sistemi, sadece bilgiyi ölçmüyor; öğrencinin bilgiyi nasıl kullandığına, yorumladığına ve problem çözdüğüne bakıyor. Bu yüzden yalnızca akademik bilgi değil, duygusal zeka, iletişim becerileri, kültürel paylaşım ve sosyal bağlar da giderek önem kazanıyor.
Sınava hazırlanırken hayatı ıskalamayın
Denizli’de 10 binlerce öğrenci ve ailelerine sınava hazırlık sürecinde destek olan Eğitim Danışmanı Barış Balcı’nın vurguladığı gibi, sınavlar gelip geçici ama bu süreçte kazanılan alışkanlıklar, tutumlar ve bakış açıları hayat boyu öğrencinin yanında kalacak.
Bu nedenle hem akademik başarıyı hedeflemek hem de duygusal, sosyal ve zihinsel dengeyi korumak gerekiyor.
Mersin HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.