TOKİ’DE CEMAAT İDDİALARI MECLİS GÜNDEMİNDE

Önergede, TOKİ gibi kamuya ait bir kurumun sözleşmelerinin bazı dini cemaatlerin fetva kurullarıyla uyumlu hâle getirildiği iddialarına dikkat çekildi. Bu durumun, sosyal konut projelerinin hem uygulama hem de dağıtım süreçlerinde dini yapıların etkisinin olup olmadığına dair ciddi soru işaretleri yarattığı vurgulandı. İddialara göre, İsmailağa Cemaati başlangıçta projeye mesafeli yaklaşmış; taksit artışlarının memur maaşlarına endeksli olması gerekçesiyle projeye “dini açıdan fetva verilemeyeceğini” açıklamıştı. Ancak yine kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, TOKİ yetkililerinin 4 Kasım tarihinde ilgili cemaatlerin fetva kurullarıyla görüşmeler yaptığı, bu görüşmeler sonrasında ise bazı sözleşme maddelerinde değişikliğe gidildiği ileri sürüldü.  Söz konusu değişikliklerin; taksit artışlarının enflasyon oranını aşmaması ve konutun kiraya verilmesi hâlinde TOKİ’nin sözleşmeyi tek taraflı feshetme yetkisinin sınırlandırılması gibi düzenlemeleri içerdiği iddia edildi. Ayrıca, konut kuralarında İsmailağa Cemaati’ne yakın kişilerin öncelikli olacağı yönündeki söylentilerin, kamu yönetimi ve hukukun üstünlüğü açısından son derece kaygı verici olduğu ifade edildi. Talat Dinçer, bu iddialar doğrultusunda Bakanlığa şu soruları yöneltti: TOKİ yetkilileri herhangi bir cemaatle görüşme yapmış mıdır? Konut kuralarında herhangi bir kurum, vakıf veya cemaatin etkisi bulunmakta mıdır? Sosyal konut projelerinde cemaatlere yönelik özel bir düzenleme yapılmakta mıdır? Dinçer, devletin sosyal konut projelerinin eşitlik, şeffaflık ve hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, kamuoyunun bu sorulara net ve açık yanıtlar beklediğini ifade etti.