"Tarih yazılırsa bilinir, okunursa öğrenilir"
Kıbrıs gazisi araştırmacı-yazar emekli kıdemli albay Mehmet Atıf Ürük, Kıbrıs Kurtuluş Savaşı'nın 51. Yıldönümü dolasıyla bir haftalığına şehrimize gelerek, TV-Radyo programına çıktı. İmza günü ve söyleşiler gerçekleştirdi. Kıbrıs Barış Harekâtı'nda adaya İlk çıkan birliklerin komutanlarından biri olan Ürük, harekâtı, herkesin tanımladığı gibi bir barış harekatı olarak görmez! Albay, 20 Temmuz 1974'ü, Kıbrıs Türk'ünün kurtuluş savaşı olarak nitelemektedir. Bizlerin de bunu böyle adlandırmasının önemini vurgulamaktadır.
Komutan, Kıbrıs Türk'üne de 'Kıbrıslı, Kıbrıslılar' denmesine şiddetle karşı durmaktadır ki bu gibi tanımlamalar dünya Türkler'ini kompartımanlara ayırmaktan ve kafa karışıklığı yaratmak dışında bir işe yaramaz.
M. Atıf Ürük, tarih bilincine büyük önem verir. Ona göre; tarih bilincinden yoksun milletler kaybetmeye, yok olmaya mahkümdur. O, bu amaçla 4 adet kitap yazmıştır. Tarihe tanıklık ederek, genç nesillere aktarılmasından yanadır. Albay, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti okullarında dâhi, yeterince tarih şuurunun işlenmediği kanısındadır. Kitaplarının Kıbrıs okullarında müfredata konulması önerisi maalesef karşılık bulmamıştır ki o Kıbrıs'ta eğitimcilik görevi de ifa etmiştir.
Mehmet Atıf Ürük, birçok konuda tarihe ve günümüze farklı açılardan yaklaşır. Misal, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanımını kullanır. Ege Denizi'ne 'Adalar Denizi' der. Bir meseleyi anlamak önce dinlemekten, sonrasında da adları ve kavramları doğru ve yerinde kullanmaktan geçer. Günümüzde 'Orta Doğu, Orta Asya' gibi isimler bile bize ait değildir. İngiliz tanımlamasıdır.
Araştırmacı -yazar Ürük bilgiye çok önem atfeder. Bir bilgi kırıntısının bile günlerce peşinden gider. Doğru bilgiyi milletine aktarmayı görev addeder. Bu uğurda, "Çilekeş Ada Kıbrıs- Geçmişten Günümüze Kıbrıs Gerçeği - Kıbrıs Şehitleri ve Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'da Enerji Savaşları" kitaplarını yazmıştır. Yazar, kitaplarında olaylar ve sonrasındaki gerçekleri, kişisel anıları ışığında yaptığı derinlemesine inceleme ve araştırmalar sonucunda, okuyucuyla buluşturmaya özen göstermiştir. Kitaplarında, tarihî siyasi gerçeklerden sapmadan kronolojik bir anlatım tercih edilmiştir.
Kitaplarda, adanın Osmanlı ve İngiliz yönetimlerinden günümüze, Kıbrıs harekâtı ve harekat sonrası gelişen olaylar, şehit Kıbrıs Türkleri, Mücahitler, Türk askerleri ismen ve detaylarıyla ele alınmıştır. Kısaca Kıbrıs Türk'ünün haklı mücadelesi birinci elden bizlere aktarılmaya çalışılmıştır.
Günümüzde ise Kıbrıs adası Rumların AB'ye üye de olmaları nedeniyle ve ABD desteğiyle iyice Batılı güçlerin denetimine geçirilmeye çalışılmaktadır. Adada ABD çeşitli üsler kurarak burada büyük varlık göstermeye başlamıştır.
Türkiye hem adadaki varlığını, oradaki Türk devletini ve Türk halkını ve ayrıca Türkiye'nin hak ve menfaatlerini korumak zorundadır. Mavi Vatan kavramı literatürümüze girmiştir. Doğu Akdeniz'deki enerji varlığı, Kıbrıs Adası ve civarını da ihtiva etmektedir. Bu bakımdan orada tespit edilen trilyonlarca dolarlık hidrokarbon yataklarına sahip çıkılması Avrupa, ABD ve İsrail kuşatmasının yarılması gerekmektedir.
Albay Atıf Ürük son kitabı Doğu Akdeniz Enerji Savaşları'nda bir mercek tutarak, oradaki zenginliğin tarihten günümüze geçirdiği evreleri de gün yüzüne çıkartmaktadır.
Gazi Albay'ın ele aldığı ve dikkat çekmeye çalıştığı tüm konular her vatandaşı birebir ilgililendirmektedir. Eğer Türkiye önüne büyük hedefler koymuş ise, bu ancak Kıbrıs Adası'ndan ve Doğu Akdeniz enerji yataklarına sahip çıkmaktan, iyi etüd etmekten geçer.