"Başarının sırrı, kulakların tıkalı olmasıdır"
Savunma sanayiine sadece savunma sanayi demek doğru değildir. Bu, tüm ekosistemiyle birlikte kalkınma ve ilerleme atılımıdır. Zira savunma sanayi peşinden onlarca, yüzlerce sektörü birden sürükler. Ayrıca ülkenin prestij kaynağı, itibarıdır. Dış dünyada savunma sanayi ürünleri size büyük sükse sağlar.
Kimileri silah yerine daha fazla kültür, sanat öneriyorlar ki ilk bakışta doğrudur. Fakat güvenliğini sağlayamayan ve de güvenlik araçları bakımından dışa bağımlı ülkeler ne kadar ayakta durabilir de sanat, kültür üretsin. Ayrıca oradan para geliyor. Parasız sanat, kültür üretmek pek mümkün değildir.
Milli gururumuz Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş (TUSAŞ) hedef büyüttü. TUSAŞ, 1973 yılında Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kurulmuştur. TUSAŞ'ın hissedarları, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türk Hava Kurumudur.
TUSAŞ'ın önemi kamuoyunda yakından bilinen ürünlerle daha iyi anlaşılacaktır. Milli savaş uçağımız KAAN, Hürjet, Hürkuş eğitim ve hafif taarruz uçakları, milli helikopterler Gökbey, ATAK, ATAK-2 ve benzerleri, insansız hava araçları ANKA-1, ANKA-3, Aksungur ve benzerleri.. Ayrıca irili ufaklı uydu imalatları.
TUSAŞ bunlara ilaveten mevcut savaş ve yolcu uçakları modernizasyonu da gerçekleştirmektedir. Bunların başında F-16 modernizasyonu gelmektedir. Dünyanın tanınmış büyük yolcu uçak şirketlerine de -Boeing, Airbas- çeşitli parçalar üretmektedir. Öyle ki havada gördüğünüz hemen her uçakta bir TUSAŞ üretimi parça mevcuttur.
TUSAŞ yurt savunmasında kritik bir öneme sahiptir. Savunma sanayiindeki bağımsızlık için özgün araçlar üretme gayretindedir ve ihracat potansiyeli yüksek ürünlerle ülke ekonomisine katkı sağlar. Geçenlerde TUSAŞ gelecek 10 yıl projeksiyonunu açıkladı ve hedefler koydu.
Ürünlerin çoğu yeni proje ve test aşamalarında olduğundan, seri üretime yoğunlaşmak bundan sonraki bir-iki yılda daha mümkün olacaktır. Örneğin, ANKA-3 jet motorlu hayalet insansız hava aracı hâlâ test aşamasındadır ki milli muharip uçak KAAN da öyledir.
TUSAŞ'ta 16 bin personel çalışmaktadır bunların çoğu mühendis ve teknik elemandır. Türkiye son dönemde yurtdışına çıkmış mühendisleri geri getirmek için yoğun çaba göstermektedir ve onlara farklı fırsatlar sunmaktadır. Şirket, 2024'te 3 milyar dolarlık ciro yakalamıştır. 2025 hedefiyse 4.3 milyar dolardır. 10 yıl sonra 2034'te 12 milyar dolarlık ciro hedefi vardır.
TUSAŞ, 10 yıl içerisinde 500 adet KAAN, Hürkuş ve Hürjet insanlı uçak üretim hedefi, 350 adetin üzerinde Gökbey, Atak, Atak-2 helikopter ve benzerleri, 600'e yakın Anka-3, Anka-1, Anka -S, Aksungur ve benzeri insansız platformlar, 20'ye yakın da irili ufaklı uydular üretmek için kolları sıvamıştır. Başta KAAN olmak üzere tüm uçan platformlara yerli motor üretme hedefi de bir -iki yılda tamamlanmış olacaktır.
TUSAŞ, bir yandan da dünya sathında ofisler açmakla meşguldür. Halihazırda Amerika, Asya, Avrupa ve Afrika'da ofisleri bulunmaktadır. İhracat bağlantıları ve ortak üretim çalışmaları birçok ülkeyle başarılı şekilde yürütülmektedir. En son İspanya'nın Hürjet siparişi, ülkemize NATO ülkelerinin kapılarını da aralayacaktır.
Ayrıca KAAN 5. nesil milli muharip uçağımız küresel çapta savaş uçağı olma yolunda ilerliyor. Ülkeler seri üretime dâhi geçmemiş platformları almak için sıraya girmiş durumda. KAAN uçağımız için Azerbaycan, Pakistan, Malezya, Endenozya ve Körfez ülkeleriyle ortak üretim ve satın almalara dair büyük oranda mutabık kalınmıştır.