*
Mülkiyeden Millî Savunma'ya: Sabahattin Çakmakoğlu'nun İz Bırakan Hayat Hikâyesi
*
Kayseri'nin İncesu ilçesinde, mütevazı bir memur ailesinin evladı olarak 25 Kasım 1930'da dünyaya gelen Sabahattin Çakmakoğlu, Türkiye'nin yetiştirdiği en kıymetli devlet adamlarından biri olacak yolculuğuna Anadolu'nun taşına toprağına dokunarak başladı.
Eğitimini Kayseri'de tamamladıktan sonra kazandığı sınavla, Türkiye'nin seçkin yöneticilerini yetiştiren "Mülkiye"den 1953 yılında mezun oldu. Aldığı sağlam devlet terbiyesi, onun tüm kariyerine damga vuracaktı. Hukukçu kimliğini de Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirerek pekiştirdi; bu onun adalet ve hukuk düşkünlüğünün de bir göstergesiydi.
Mesleğe kaymakam adayı olarak atandığı ilk günlerden itibaren, Anadolu'nun farklı coğrafyalarında, adeta bir "kurucu ruh"la çalıştı. Yahyalı'nın ilçe oluşundaki kurucu kaymakamlığı, bu ruhun erken bir tezahürüydü.
1957'de Kozaklı'da başlayan kaymakamlık serüveni, Gülşehir, Ürgüp, Çıldır, Bayburt ve Konya Ereğli gibi birbirinden farklı kültürlerle harmanlanmış altı ilçede devam etti. Bu süreç, onu Türkiye'yi tanıyan, anlayan ve her bir köşesine hizmet götürmek için canla başla çalışan bir idareci haline getirdi. Anadolu'da geçen bu yıllar, onun insan ilişkilerindeki sıcaklığının ve halkla kurduğu güçlü bağın da temelini attı.
1972'de Gümüşhane Valiliği'ne atanması, bürokrasideki yükselişinin başlangıcı oldu.
Sırasıyla Isparta, Edirne, Gaziantep ve Mersin valilikleri, onun tecrübesini ve birikimini her seferinde daha büyük bir mevkide sınadı.
Bu süreçte Milli Güvenlik Akademisi'nden de mezun olarak, ülke meselelerine dair vizyonunu daha da derinleştirdi.
Mersin Valisi iken, ülkenin en kritik makamlarından biri olan Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, ardından da Başbakanlık Müsteşarlığı'na getirilmesi, güvenilirliğinin ve liyakatinin en somut göstergesiydi.
Devlet kademelerindeki bu istikrarlı yükseliş, onun bir "devlet görevlisi" değil, bir "devlet mimarı" olduğunu gösteriyordu.
1999 seçimlerinde Kayseri Milletvekili seçildikten sonra, tam 3-5 yıl boyunca Milli Savunma Bakanı olarak vazife yaptı.
Bu dönem, devlet adamlığı vasfını siyaset arenasında da en iyi şekilde temsil ettiği, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden yapılandırılması ve modernizasyonu gibi hayati konularda emek verdiği yıllar oldu.
2007'deki ikinci milletvekilliği, memleketi Kayseri'nin ona olan vefasının ve güveninin bir teyidiydi.
Çakmakoğlu, bir bürokrat veya siyasetçi olmanın ötesinde bir aile babası, bir dost ve fikriyle etrafını aydınlatan bir münevverdi.
1955'ten beri hayat arkadaşı olduğu Nurten Hanım'la kurduğu yuva, onun en sağlam dayanağıydı. Bir kız, bir oğul ve üç torunla taçlanan aile hayatı, kamusal alandaki yoğun mücadelesinin arka planındaki sıcak limandı.
Emeklilik döneminde dahi Ankara Barosu'na kaydolarak avukatlık yapma hakkı kazanması, onun öğrenme ve üretme azminin hiç tükenmediğinin kanıtıydı.
O, geride bizlere gurur verici bir özgeçmiş bıraktığı gibi; liyakatin, çalışkanlığın, vefanın ve derin bir devlet aşkının üzerine inşa edilmiş, dolu dolu bir ömür bıraktı.
Sabahattin Çakmakoğlu, hem Anadolu'nun bağrından kopup gelen bir çınar, hem de devletin çelik iradesi olmayı başarmış nadir isimlerdendi. Mekânı cennet, ruhu şad olsun.
•
26.10.2025 | BİR VALİNİN İZİNDE: SABAHATTİN ÇAKMAKOĞLU’NU ANMAK -II- | Vali Çakmakoğlu Mersin’de.
Anasayfa
Yazarlar
Hilmi Dulkadir
Yazı Detayı
Bu yazı 248 kez okundu.
KÜLTÜR YAZILARI... BİR VALİNİN İZİNDE: SABAHATTİN ÇAKMAKOĞLU’NU ANMAK -I-| 24.10.2025 | HİLMİ DULKADİR
*
Mülkiyeden Millî Savunma'ya: Sabahattin Çakmakoğlu'nun İz Bırakan Hayat Hikâyesi
*
Kayseri'nin İncesu ilçesinde, mütevazı bir memur ailesinin evladı olarak 25 Kasım 1930'da dünyaya gelen Sabahattin Çakmakoğlu, Türkiye'nin yetiştirdiği en kıymetli devlet adamlarından biri olacak yolculuğuna Anadolu'nun taşına toprağına dokunarak başladı.
Eğitimini Kayseri'de tamamladıktan sonra kazandığı sınavla, Türkiye'nin seçkin yöneticilerini yetiştiren "Mülkiye"den 1953 yılında mezun oldu. Aldığı sağlam devlet terbiyesi, onun tüm kariyerine damga vuracaktı. Hukukçu kimliğini de Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirerek pekiştirdi; bu onun adalet ve hukuk düşkünlüğünün de bir göstergesiydi.
Mesleğe kaymakam adayı olarak atandığı ilk günlerden itibaren, Anadolu'nun farklı coğrafyalarında, adeta bir "kurucu ruh"la çalıştı. Yahyalı'nın ilçe oluşundaki kurucu kaymakamlığı, bu ruhun erken bir tezahürüydü.
1957'de Kozaklı'da başlayan kaymakamlık serüveni, Gülşehir, Ürgüp, Çıldır, Bayburt ve Konya Ereğli gibi birbirinden farklı kültürlerle harmanlanmış altı ilçede devam etti. Bu süreç, onu Türkiye'yi tanıyan, anlayan ve her bir köşesine hizmet götürmek için canla başla çalışan bir idareci haline getirdi. Anadolu'da geçen bu yıllar, onun insan ilişkilerindeki sıcaklığının ve halkla kurduğu güçlü bağın da temelini attı.
1972'de Gümüşhane Valiliği'ne atanması, bürokrasideki yükselişinin başlangıcı oldu.
Sırasıyla Isparta, Edirne, Gaziantep ve Mersin valilikleri, onun tecrübesini ve birikimini her seferinde daha büyük bir mevkide sınadı.
Bu süreçte Milli Güvenlik Akademisi'nden de mezun olarak, ülke meselelerine dair vizyonunu daha da derinleştirdi.
Mersin Valisi iken, ülkenin en kritik makamlarından biri olan Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, ardından da Başbakanlık Müsteşarlığı'na getirilmesi, güvenilirliğinin ve liyakatinin en somut göstergesiydi.
Devlet kademelerindeki bu istikrarlı yükseliş, onun bir "devlet görevlisi" değil, bir "devlet mimarı" olduğunu gösteriyordu.
1999 seçimlerinde Kayseri Milletvekili seçildikten sonra, tam 3-5 yıl boyunca Milli Savunma Bakanı olarak vazife yaptı.
Bu dönem, devlet adamlığı vasfını siyaset arenasında da en iyi şekilde temsil ettiği, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden yapılandırılması ve modernizasyonu gibi hayati konularda emek verdiği yıllar oldu.
2007'deki ikinci milletvekilliği, memleketi Kayseri'nin ona olan vefasının ve güveninin bir teyidiydi.
Çakmakoğlu, bir bürokrat veya siyasetçi olmanın ötesinde bir aile babası, bir dost ve fikriyle etrafını aydınlatan bir münevverdi.
1955'ten beri hayat arkadaşı olduğu Nurten Hanım'la kurduğu yuva, onun en sağlam dayanağıydı. Bir kız, bir oğul ve üç torunla taçlanan aile hayatı, kamusal alandaki yoğun mücadelesinin arka planındaki sıcak limandı.
Emeklilik döneminde dahi Ankara Barosu'na kaydolarak avukatlık yapma hakkı kazanması, onun öğrenme ve üretme azminin hiç tükenmediğinin kanıtıydı.
O, geride bizlere gurur verici bir özgeçmiş bıraktığı gibi; liyakatin, çalışkanlığın, vefanın ve derin bir devlet aşkının üzerine inşa edilmiş, dolu dolu bir ömür bıraktı.
Sabahattin Çakmakoğlu, hem Anadolu'nun bağrından kopup gelen bir çınar, hem de devletin çelik iradesi olmayı başarmış nadir isimlerdendi. Mekânı cennet, ruhu şad olsun.
•
26.10.2025 | BİR VALİNİN İZİNDE: SABAHATTİN ÇAKMAKOĞLU’NU ANMAK -II- | Vali Çakmakoğlu Mersin’de.
Ekleme
Tarihi: 24 Ekim 2025 -Cuma
KÜLTÜR YAZILARI... BİR VALİNİN İZİNDE: SABAHATTİN ÇAKMAKOĞLU’NU ANMAK -I-| 24.10.2025 | HİLMİ DULKADİR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.