|KAPAĞI AÇILAN KİTAP: NARLIDERE TAHTACILARI: XIX. Yüzyıldan Günümüze Toplumsal Dönüşüm| Yazarlar: Meral Salman Yıkmış- Funda Adıtatar | Tür: Sosyoloji ve Tarih | Yayınevi: Libra Kitapçılık ve Yayıncılık, İstanbul | Yayın Yılı: 2023 | Sayfa Sayısı: 307 | Tanıtan: Hilmi DULKADİR | 27 Eylül 2025|
•
Yazarlar Meral Salman Yıkmış ve Funda Adıtatar'ın üslubuna ve anlatımına saygı çerçevesinde kaleme alınan bu tanıtım metni, Libra Kitapçılık ve Yayıncılık’tan çıkan ‘NARLIDERE TAHTACILARI: XIX. Yüzyıldan Günümüze Toplumsal Dönüşüm’ (ISBN: 978-625-8472-73-8) kitabının tematik zenginliğini yansıtarak okurları bu değerli eserle buluşturmayı amaçlamaktadır.
•
Giriş:
Meral Salman Yıkmış ve Funda Adıtatar'ın (Yıkmış ve Adıtatar, 2023) disiplinler arası bir çalışmayla ortaya koydukları beş bölümlü kitabın, burada ele alınan ilk üç bölümünde, Batı Anadolu'nun en özgün topluluklarından biri olan Tahtacıların, özellikle de Narlıdere'de yerleşik Yanyatır Ocağı merkezli topluluğun, 19. yüzyıldan günümüze uzanan sosyo-mekânsal dönüşümü incelenmektedir.
Tarih ve sosyolojiyi bir araya getiren bu ortak çalışma hem Osmanlı modernleşme sürecinin hem de Cumhuriyet dönemi kentleşme politikalarının söz konusu topluluk üzerindeki etkilerini derinlemesine ele almaktadır.
Kitabın Giriş bölümünde, Tahtacılar “peripatetik” (gezici zanaatkâr) bir topluluk olarak tanımlanmakta ve devletin merkezileşme politikaları, ormancılık alanındaki modernleşme ve keresteye olan askerî talebin azalması gibi faktörlerle geleneksel mesleklerini kaybederek yerleşik hayata geçiş süreçleri anlatılmaktadır. Ayrıca, Henri Lefebvre ve Michel de Certeau’nun mekân kuramları ışığında Narlıdere, coğrafi bir yer olmaktan öte, “toplumsal ilişkilerin hem ürünü hem de üreticisi” olan dinamik bir mekân olarak kavramsallaştırılmaktadır.
•
Birinci Bölüm, Narlıdere’nin antik dönemden Cumhuriyet’e uzanan tarihsel dokusunu arşiv belgeleri üzerinden ortaya koymaktadır. 1830 ve 1845 tarihli nüfus defterlerine dayanarak, Kızıldağ’da konargöçer yaşayan Tahtacıların Çobanlı aşiretine mensup bir kolu olan Kızıldağ Tahtacılarının, 19. yüzyıl ortalarında Ayasefid nahiyesine bağlı Narlıdere mevkiine iskân ediliş süreci detaylandırılıyor.
Bu bölüm aynı zamanda mübadeleyle Rum nüfusun ayrılışı ve mübadillerin yerleştirilmesiyle bölgenin demografik yapısının nasıl bir dönüşüm geçirdiğini de belgeleriyle sunmaktadır.
•
İkinci Bölüm, Narlıdere’nin 1950’lerden itibaren tarım beldesiyken, 1980 sonrası neoliberal kentleşme politikaları ve 1990’larda Çeşme Otoyolu’nun yapılmasıyla İzmir’in lüks konut bölgelerinden birine dönüşüm sürecini analiz ediyor. Bu dönüşüm, fiziksel olmakla birlikte, aynı zamanda Tahtacı topluluğunun geçim kaynaklarından ve sosyal dokusundan kopuşunun da hikâyesini anlatıyor.
Ayrıca, yerel halkla yapılan sözlü tarih görüşmelerinden yapılan alıntılar, bu hızlı değişimin bireylerin hafızasında nasıl yer ettiğini de gözler önüne sermektedir.
•
Üçüncü Bölüm, toplumsal dönüşümün ekonomik boyutuna odaklanıyor. Tahtacılık mesleğinin çözülüşünün ardından geçim kaynağı hâline gelen tarım ve çiçekçiliğin, arazi spekülasyonları ve konut inşaatları karşısında nasıl gerilediği anlatılmaktadır. “Alivre” usulü çalışma, yarıcılık ve nihayetinde bahçe ve arazilerin satışıyla başlayan “rantiyeleşme” süreci, topluluk içinde yarattığı “farklılaşma” ve “gösterişçi tüketim” ile ele alınmaktadır.
Sonuç olarak, bu kitap bir etnografik çalışma sanılmasın, kitap aynı zamanda Türkiye’nin modernleşme serüveninin, bir topluluk ve onun mekânı üzerindeki somut yansımalarını gösteren önemli bir kaynaktır.
Nitel araştırma yöntemleri, titiz kaynak seçimi ve oldukça zengin arşiv çalışmasıyla desteklenen bu kitap, mikro-tarih ile makro-tarihsel süreçleri bir arada okumak isteyenler için değerli bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
•
Sonraki Yazıda: İnanç, ritüeller ve toplumsal ilişkilerdeki köklü dönüşüm ele alınacaktır: Bu çalışmanın ortaya koyduğu tarihî, mekânsal ve ekonomik dönüşüm tablosu, asıl bütünlüğüne, topluluğun manevi ve sosyal dokusundaki radikal değişimleri ele alan dördüncü ve beşinci bölümlerle kavuşmuş olacaktır.
"Alevi-Kızılbaş Tahtacı İnancı ve Ritüelleri" başlıklı bir sonraki yazının odağında, Narlıdere'nin bir yerleşim yeri olmasının yanı sıra, Tahtacıların iki büyük ocağından biri olan Yanyatır Ocağı'nın merkezi olmasının yarattığı dinamikler de yer alacaktır. Modernleşme ve kentleşme dalgasının, mürşit-dede-talip hiyerarşisini; cem törenleri, musahiplik, düşkünlük kurumları gibi ocak sisteminin temel taşlarını nasıl aşındırdığı; Çanakkale'den Mersin'e uzanan geniş coğrafyadaki taliplerle ilişkilerin dönüşümü; Muharrem orucu, nevruz, adak kurbanları gibi ritüellerin pratikteki değişimi kısaca ele alınacaktır.
Topluluğu bir arada tutan en güçlü bağlardan biri olan inanç sistemindeki bu dönüşüm, beşinci bölümde "Toplumsal İlişkilerin Dönüşümü" başlığı altında ele alınan sosyolojik süreçlerle tamamlanacaktır.
Yine bu bölümde, esasen kapalı bir yapıya sahip olan toplulukta iç evlilik kurallarının esnemesi, aile içi ilişkilerde ve toplumsal cinsiyet rollerinde yaşanan değişimlere değinilecektir. Köy yaşamından kent yaşamına geçişle birlikte kamusal alanların (meydan, kahvehaneler) dönüşümü, Narlıdere'nin diğer kadim sakinleri olan Bayatlar, Yörükler, Mübadiller ve sonradan gelen komşularla kurulan ilişkilerin oluşumu irdelenecektir.
Sonuç olarak, 1960'lardan itibaren artan göç dalgalarının homojen yapıyı çeşitlendirmesi ve Tahtacı kimliğinin bu "öteki"lerle etkileşim içinde nasıl yeniden tanımlandığı, bir topluluğun yok olmadan kendini nasıl yeniden ürettiğine dair mütevazı bir analiz sunulacaktır.
•
Kaynakça
Yıkmış, M. S., & Adıtatar, F. (2023). Narlıdere tahtacıları XIX. yüzyıldan günümüze toplumsal dönüşüm. (T. Akekmekçi, Dü.) Libra Kitapçılık ve Yayıncılık Ticaret A.Ş.
* Sonraki Yazı: 4 Ekim 2025
|KAPAĞI AÇILAN KİTAP: NARLIDERE TAHTACILARI: XIX. Yüzyıldan Günümüze Toplumsal Dönüşüm-II | İnanç, Ritüeller ve Toplumsal İlişkilerdeki Köklü Dönüşüm |