|BİR VALİNİN İZİNDE: SABAHATTİN ÇAKMAKOĞLU’NU ANMAK -IV-|02.11.2025 |Hilmi DULKADİR | * Köylerin Nabzını Tutmak: Su ve Yol Mücadelesi *        Toros Dağları, vilayetin bütününe yayılan heybetli ve sıralı görüntüsüyle Mersin'in belkemiği gibiydi. Ancak bu ihtişam, beraberinde bazı zorlukları da getiriyordu. Akdeniz'e diklemesine inen vadiler, arazide doğal kırılmalar oluşturmuştu ve bu coğrafi yapı, pek çok köyü pınar kaynaklarından uzak, yükseklerde adeta mahsur bırakmıştı. İçme suyu, bu köyler için en temel ve en acil ihtiyaçtı. Su tankerleriyle geçici çözümler üretilmeye çalışılsa da Çakmakoğlu kalıcı bir çare bulunması gerektiğine inanıyordu.        Vali olduğunda, vilayete bağlı 609 köyün 86'sının ciddi bir susuzluk problemi yaşadığını tespit etmişlerdi. Bu durum, onun için kabul edilemezdi. "Limonlu Lamas Deresi Projesi" gibi farklı plan ve projeleri derhal gündeme aldırarak, bu büyük sorunun çözümü için seferberlik başlattı. Bu zorlu mücadelenin merkezinde, Köyişleri Yol Su Elektrik (YSE) Müdürlüğü'nden mühendisler Ahmet Yavuz ve Erdal Yıldızlı gibi, konusuna hakim ve sonuç odaklı çalışan değerli isimler vardı. Çakmakoğlu, bu çalışma arkadaşlarının azmini ve emeğini her fırsatta dile getirirdi.        Şartların zorluğuna rağmen, Mersin'den ayrıldığında elli kadar köyü yeterli içme suyuna kavuşturmuş olmanın haklı gururunu yaşıyordu. Ancak onun için asıl unutulmaz olan, o köylerdeki insanların yüzlerinde gördüğü minnettar ifade ve kazandıkları samimi sevgiydi. İnsanlarla birlikte aynı heyecanı paylaşmanın, onların hayatına dokunmanın mutluluğu, tüm yorgunluğa değerdi.        Ancak su, tek mesele değildi. Büyük ve dağınık bir vilayet olan Mersin'in köylerinin durumu, kapsamlı bir şekilde ele alınmalıydı. Çakmakoğlu, dört yıla yaklaşan valiliği süresinde, neredeyse bütün köyleri yerinde görmüş, oralarda yaşayan insanları ve dertlerini bizzat dinlemişti. Bu ziyaretler sıradan bir teftişten öte, kamusal hizmeti doğrudan ihtiyaç sahibiyle buluşturmanın bir aracıydı; bazı köylere bu yüzden defalarca gitmişti.        Altyapı sorununun diğer bir ayağı ise yollardı. Köy yollarının asfaltlanması sürecini hızlandırmak için önemli bir adım attı ve Özel İdare imkanlarıyla Mersin'de bir asfalt şantiyesi kurulmasını sağladı. Bu hamle, bir inşaat projesi olarak algılanmamalı, ücra köşelerdeki vatandaşın devletle olan bağını güçlendiren, şehrin ekonomik can damarlarını açan hayati bir yatırımdı. Çakmakoğlu, Mersin'in merkezinden en uzak köşesini dahi kalkındırmak için çabalayan, bir validen beklenen bütün sorumluluğu yerine getirmişti. • 07.11.2025 | BİR VALİNİN İZİNDE: SABAHATTİN ÇAKMAKOĞLU’NU ANMAK -V- | Hizmetin İzleri: Eğitim ve Dinlenme Tesisleri.